Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8661 Esas 2013/10126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8661
Karar No: 2013/10126
Karar Tarihi: 01.11.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8661 Esas 2013/10126 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/8661 E.  ,  2013/10126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı Hazine vekili Kabasakal Köyü 1510 (3061) nolu kök kadastro parselinin, 4009.89 m2"lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde, ihdasen Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini ve adı geçen Belediyenin 28.02.2007 tarih ve 420 sayılı Encümen kararı ile yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini ayrıca, değinilen şuyulandırma işlemiyle bu ihdas parselinin üzerine 4978 ada 2 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, idari yargı yerinde anılan imar düzenlemesinin iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve Hazine adına tescil ile kök parsele geri dönüşümü teminen eski hale iade istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulü ile, imar düzenlemesi ile oluşan Adana İli, Çukurova İlçesi, Kabasakal Köyü, 4978 ada, 2 parselin sicil kaydının iptaline, Adana İli, Çukurova İlçesi, Kabasakal Köyü, 4978 ada, 2 parsel içinde kalan fen bilirkişisi Servet Ata"nın 19/06/2012 tarihli teknik raporunda (A) harfi ile gösterilen 5756,08 m2"lik kısımla ilgili imar öncesi kadastrol hak durumuna dönülerek Kabasakal Köyü, 1510 sayılı taşınmazın ihyasına, Kabasakal Köyü 4978 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline" karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi"nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği dosya kapsamıyla sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesiyle, sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise, iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekir. Öte yandan; çekişme konusu taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasa"nın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması; şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazine"nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi; diğer taraftan; 775 sayılı Yasa"nın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararı, bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağından kazanılmış hakkın korunması gerekeceği de tartışmasızdır. Somut olayda ise; mahkemece mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişi, çekişme konusu 1510 sayılı parselin kadastro paftasına göre 4913.16 metrekarelik kısmının taşlıktan ihdas edildiğini bildirdiği halde, dosyada mevcut tescil bildirim beyannamesinde 5756.08 metrekare olan anılan parselin, 155 nolu parselin terkininden ihdas edildiğinin belirtildiği gözetilerek bu hususlardaki çelişki giderilmemiş; özellikle, dava konusu yapılan yerin, imar uygulamasından önceki vasfı ile Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı gibi, Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamıştır. O halde; öncelikle 1510 sayılı parselin tüm dayanak belgeleri temin edilip, değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, çelişkilerin giderilmesi, tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, hem kadastral parselin tamamının ihyasına hem de dava konusu imar parselinin tamamının tapu kaydının iptal ve Hazine adına tesciline karar verilmek suretiyle çifte tapu oluşturacak biçimde ve talepten fazlaya hükmedilmiş olması da isabetsizdir. Davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara