Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1605 Esas 2012/3588 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1605
Karar No: 2012/3588
Karar Tarihi: 12.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1605 Esas 2012/3588 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İçtihat metninde, davalı tarafın reklamasyon alacağı bulunduğunu, harcını ödemediği karşı davasında 5.409.69 TL’den ibaret alacağın tahsilini talep ettiği belirtilmiştir. Mahkemece, asıl dava kabul edilerek, icra takibine itirazın iptaline alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine yöntemine uygun açılmayan karşı davanın da reddine karar verildiği açıklanmıştır.
Ancak, taraflar arasında var olan sözleşmede yer alan III/3. madde gereği, davalının reklamasyon faturası tutarını davacıdan talep edebileceği, bu savunmanın mahsup itirazı niteliğinde olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece, davacı alacağından davalının talep ettiği reklamasyon faturası tutarının tenzilinden sonra kalan alacağa hükmederek fazlaya ilişkin istemi reddetmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) Madde 322/son
- HGK (Hukuk Genel Kurulu) Tarihi 05.07.1967, Karar No: 234/320
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1605 E.  ,  2012/3588 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, eser bedelinden kalan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
    Davalı, davacıdan gecikmeden kaynaklanan reklamasyon alacağı bulunduğunu, davacıya borçlu olmadığını savunmuş harcını ödemediği karşı davasında 5.409.69 TL’den ibaret alacağın tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, asıl dava kabul edilmiş, 7.000.00 TL üzerinden icra takibine itirazın iptaline alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine yöntemine uygun açılmayan karşı davanın da reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında 16.04.2009 tarihli sözleşmenin varlığı ve sözleşmedeki imzalar çekişmeli değildir. Bu sözleşmeyle davacının davalıya fason dikim işi yapımını üstlendiği görülmektedir. Sözleşmenin III/3. maddesinde aynen “… teslim tarihinde imalatı tamamlayıp teslim edilmeyen mamüllerden dolayı Venüsün uğrayacağı her türlü zarar ve reklamasyonu ödemeyi atölye peşinen kabul eder. Ayrıca Venüs herhangi bir zarara uğramasa da malın değerinin %10 oranında reklamasyon kesebilecektir. Atölye bu reklamasyonu peşinen kabul etmiştir” hükmü bulunmaktadır. 07.06.2010 tarihli sözleşmeye göre eserin teslim tarihi 09.06.2010’dur.
    n yurt dışındaki firmanın temsilcisi olduğu anlaşılan ... şirketinin davalıya gecikmeden kaynaklanan navlun alacağı sebebiyle 31.07.2010 tarihinde 5409.69 TL tutarlı reklamasyon faturası gönderdiği ve bu miktarın ödenmesini davalıdan istediği anlaşılmaktadır. Bu reklamasyon faturasının davalıya gönderilerek tahsil isteminde bulunulması sebebiyle davalı sözleşmenin 3. maddesinden yararlanarak reklamasyon faturası tutarını davacıdan isteyebilir. Karşı dava süresinde açılmamış ve harç ödenmemiş olunsa bile davalının bu savunması mahsup itirazı niteliğindedir. HGK’nun 05.07.1967 tarih 234/320 sayılı kararında belirtildiği üzere mahsup itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi bu yönü hakim de re’sen gözetmelidir.
    Bu açıklamalardan sonra mahkemece yapılması gereken iş; davacı alacağından davalının sözleşmenin 3. maddesine göre talep ettiği reklamasyon faturası tutarının tenzilinden sonra kalan alacağa hükmetmek fazlaya ilişkin istemi reddetmek ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı bu şekilde çözüme kavuşturmak olmalıdır.
    Değinilen yön göz ardı edilerek davanın yazılı şekilde kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

















    Hemen Ara