Esas No: 2013/9067
Karar No: 2013/10081
Karar Tarihi: 31.10.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9067 Esas 2013/10081 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kurbanpınarı Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 17 ve 22 parsel sayılı 2563,83 ve 1874,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, satış ve irsen intikal nedeni ile paylı olarak davacı ve davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazları miras bırakan anne ve babası...’nın sağlığında satın aldığı, bu nedenle diğer mirasçıların hakkının bulunmadığı iddiası ile taşınmazların tamamının adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazların öncesinin...’ya ait olup, satılarak zilyetliğinin devredilmesi sureti ile mülkiyetin alıcıya geçtiği ve kadastro tespit tarihine kadar lehine 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ancak dava konusu taşınmazlara ait olduğu tarafların kabulünde olan 24.10.1979 tarihli senette satıcılar...’nın satışa konu taşınmazları 3 pay itibar ederek 1 hissesini üzerlerinde bırakmak sureti ile diğer hisselerini kızları davacı ... ile davalı ...’e sattıkları belirtilmiştir. Davalı olarak beyanı alınan Lütfiye bu hususu doğrulamakla birlikte kendisine satılan payı davacıya devrettiğini kabul etmiştir. Ne var ki senet içeriğine göre satıcılar Aziz ve Ruhsat’ın kendilerine ayırdıkları pay konusunda araştırma ve inceleme yapılmamış, taşınmazların satış tarihinden itibaren ölümlerine kadar ...tarafından kullanıldığına ilişkin beyanlar üzerinde durulmamış, zilyetliğe ilişkin beyanlar arasında mevcut olan çelişkiler de giderilmeden hüküm kurulmuş olup, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama açıklanan nedenlerle yetersizdir. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından satıcılar...’nın satış tarihinden sonra alıcılara zilyetliği devredip devretmedikleri, yine adı geçenlerin satış tarihinden sonra da ölüm tarihlerine kadar taşınmazlar üzerinde devam eden zilyetliklerinin alıcılar adına mı sürdürüldüğü, yoksa kendi adlarına mı zilyetliğe devam ettikleri, satıcıların satış senedine göre üzerlerinde bıraktıkları 1/3 payın ölümlerinden sonra mirasçıları arasında paylaşıma konu olup olmadığı, paylaşıma konu olmuş ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, kime isabet ettiği, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak sureti ile giderilmeye çalışılmalı, toplanacak delillere göre...’dan kalan payların paylaşmaya tabi tutulmadığı sonucuna varılması halinde davalılardan ... ve ...’in davayı kabul yönündeki beyanları göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.