Esas No: 2013/10097
Karar No: 2013/10069
Karar Tarihi: 31.10.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10097 Esas 2013/10069 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Çağlayanlı Köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 113 ve 115 parsel sayılı 7.334,86, 11.087,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına ham toprak niteliği ile tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı dışında başka mirasçıların bulunduğu, davacının tek başına dava açamayacağı belirtilerek dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının babasından kaldığı belirlenen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, iştirak halinde mülkiyet söz konusu olduğundan davacının tek başına Hazine"ye karşı dava açma sıfatı ve yetkisi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de araştırma eksik ve değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. İştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı tek başına dava açamaz ise de keşifte dinlenen 1949 ve 1958 doğumlu davacı tanıkları taşınmazın davacının dedesinden babasına mirasen intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacıya isabet ettiğini beyan etmişlerdir. Doğru sonuca varmak için davacının murisine ait veraset ilamı ya da verasete esas teşkil edecek şekilde nüfus aile kayıt tabloları dosya içine alındıktan sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ile önceden dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ile tanıklar ve taraflarca gösterilecek tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılarak, taşınmazın kimden geldiği ve taksim edilip edilmediği kesin olarak belirlenmelidir. Beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde HMK"nın 261. maddesi gereğince yüzleştirilmek suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır. Taksim edildiğinin belirlenmesi halinde işin esasına girilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.