Esas No: 2013/8476
Karar No: 2013/10021
Karar Tarihi: 30.10.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8476 Esas 2013/10021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahalli bilirkişi ve tanıklarca 30-40 yıl önce imar-ihyanın tamamlandığı bildirilmiş ise de 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşularının oluşup oluşmadığı yönüyle araştırma yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 539 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme taşınmazın öncesi ve mevcut niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye de yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozmadan sonra 19.10.2011 tarihinde yapılan keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazın eski tarım toprağı olduğu, imar-ihyanın en az 35- 40 yıl önce tamamlandığı, teras başlarında 35 yaşlarında verimli badem ağaçlarının bulunduğunu bildirmekte ise de, rapor ekinde sunduğu fotoğraflardaki taşınmaz görüntüleri ile beyanların çeliştiği gözlemlenmektedir. Diğer yandan orman bilirkişisi Tunahan Akkülah tarafından verilen raporda taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında açık alanda, 1989 tarihli memleket haritasında yeşil renkli çalılık alanda kaldığı bildirilmiştir. Bu haliyle orman bilirkişisi raporu ile zirai bilirkişisi raporu da birbiriyle çelişmektedir. Mahkemece bozmadan önce ve sonra yapılan keşifler sonucunda verilen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için jeodezi ve fotogrometri mühendisi Yusuf Tuncer"e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından dosyadaki kayıt ve belgeler ışığında yapılan inceleme sonucunda verilen 13.06.2013 havale tarihli raporda, çekişmeli taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda kaldığı, 1989 tarihli memleket haritasında ise açık alanda kaldığı bildirilmiştir. Bu halde raporlar arasında çelişki giderilmediği gibi var olan çelişki daha da artmıştır. Çelişkili raporlara dayalı olarak karar verilemez. O halde mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; tespit ve dava tarihinden geriye doğru 25-30 yıllık dönemleri kapsayacak ancak ayrı tarihlere ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığı"ndan, getirtilerek, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanınından oluşan bilirkişi kurulundan belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, daha sonra taşınmaz başında önceki bilirkişiler dışında 3 kişilik zirai bilirkişi, 3 kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu ve 1 fen elemanından oluşacak heyet ile keşif yapılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hususunda, gerekçeli ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderici rapor alınmalı, fen bilirkişinden keşfi izlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, orman bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinde ve şimdiki haliyle orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususlarında gerekçeli ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderici, bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik inceleme ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.