Esas No: 2013/10416
Karar No: 2013/9978
Karar Tarihi: 30.10.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10416 Esas 2013/9978 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Gözene Köyü çalışma alanında bulunan 1631 parsel sayılı 3196,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olup olmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, imar ve ihya olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği veya hangi tarihte gerçekleştiği hususlarının en iyi belirlenme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılarak rapor alınma yöntemi benimsenmediği gibi, çekişmeli taşınmazın dereye sınırı bulunmasına rağmen keşifte jeolog bilirkişi yer almamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca ulaşabilmek için, tespit tarihinden 20-25 yıl öncesine ait (1982-1987-1992 yılları arası) üç ayrı evreye ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, birisi toprak kürsüsünden olmak üzere 3 ziraat mühendisi, jeolog ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de dinlenilmeli, ziraat bilirkişilerinden ve jeolog bilirkişisinden tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait en az üç ayrı zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritaları, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğrafları streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenmek suretiyle taşınmazın dere yatağı olup olmadığını, tespit tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsünü, kullanım durumunu belirten, bilimsel ve teknik verilere dayalı rapor alınmalı, fen bilirkişisine taşınmazın belirlenecek durumu ile ilgili olarak, hava fotoğrafları ile mukayeseli, taşınmazın koordinatlarını belirtir, taşınmazın sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ekli, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uygulamada komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarından da yararlanılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.