MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında Alataş Köyü çalışma alanında ve ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 185 parsel sayılı 5250 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 104 ada 68 parsel numarasıyla ve 4883,21 metrekare, ..., ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 286 parsel sayılı 16357 metrekare yüzölçümüdeki taşınmaz, 104 ada 69 parsel numarasıyla ve 16308.95 metrekare olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., adına kayıtlı 104 ada 68 sayılı parselin yüzölçümünde meydana gelen eksikliğin 104 ada 69 sayılı parselin miktarının artışından kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 104 ada 68 ve 69 sayılı parsellerin ortak sınırının fen bilirkişi tarafından düzenlenen 15.06.2011 tarihli krokide 1-6-7-5 nolu noktaları birleştiren hat olarak kabul edilerek 104 ada 68 sayılı parselin 5202,19 metrekare, 104 ada 69 sayılı parselin 15989,97 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., eski 185, yeni 105 ada 68 sayılı parselin maliklerinden olup, uygulama kadastrosu sonucu parselin yüzölçümünde meydana gelen azalmanın komşu yeni 105 ada 69 sayılı parselin yüzölçümünün artışından kaynaklandığı iddiası ile dava açmıştır. Davaya konu edilen eski 286, yeni 104 ada 69 sayılı parsel tapuda paylı olarak...ve ... adına kayıtlı bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22. maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna karşı açılacak davalarda husumetin komşu parselin tapu maliklerine yöneltilmesi gerekir. Davacı, sadece ..."a karşı dava açmış, dava konusu 104 ada 69 sayılı parselin tapu maliklerinden ... davada taraf olmamıştır. Hal böyle olunca; öncelikle tapu malikleri..."in de davaya katılmaları sağlanarak usulen taraf teşkil edildikten sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan yargılama yapılıp yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin inceleme yapılamasına şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 28.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.