Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9840 Esas 2013/9922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9840
Karar No: 2013/9922
Karar Tarihi: 25.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9840 Esas 2013/9922 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/9840 E.  ,  2013/9922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Kovancık Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 44 parsel sayılı 4804.17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 101 ada 49 parsel sayılı 2128.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Kanuna istinaden 66 sayılı Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen M.Sıddık Taşdemir oğlu davacı ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 44 ve 49 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların 66 sayılı Toprak Tevzii Komisyonunun 160 numaralı tevzii parseli içerisinde yer aldığı ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1. maddesi uyarınca davacı ve atalarının, taşınmazların Hazine adına kayıt edildikleri tarihten geriye doğru 20 yılı aşkın süre boyunca, malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun olarak zilyet bulundukları ve davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosyada mevcut 17/06/2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve 160 numaralı tevzii parseline ait belirtmelik tutanakları ve tevzii haritası incelendiğinde, 1965 yılında yapılan Toprak Tevzii Komisyonunun çalışmaları sırasında, dava konusu 101 ada 49 nolu parselin, 160 numaralı tevzii parseli içerisinde kaldığı, dava konusu 101 ada 44 nolu parselin bir bölümünün 160 numaralı tevzii parseli, bir bölümünün ise, 162 numaralı mera parseli içerisinde kaldığı, 160 numaralı parselin müşterek sınır olarak işaretlendikten sonra Hazine adına tespit edildikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazların öncesinin mera ya da kamu orta malı olup olmadığı hususunda yapılan araştırma sırasında dinlenen yerel ve tespit bilirkişileri, yaşları itibari ile toprak tevzii çalışmasının yapıldığı 1965 senesi öncesinde, taşınmazların niteliği ve davacı tarafından zilyetliğin sürdürülüş şekli ve süresi hususlarında bilgi sahibi olabilecek durumda değildirler. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde 1965 senesinden öncesi hakkında bilgi sahibi olabilecek yaşlarda, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, mera ya da kamu orta malı niteliğinde bulunup bulunmadıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş şekli ile çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu 162 numaralı mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine toprak tevzi haritası ile Kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara