Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12678 Esas 2010/2155 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12678
Karar No: 2010/2155

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12678 Esas 2010/2155 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı alacaklı kiracının kira borçları için icra takibi başlatmış, ancak kiracı itiraz etmiştir. Davacı, itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı istemiştir. Mahkeme, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davayı reddetmiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay'a göre, kira ilişkisi ve istenilen alacak miktarı kesinleşmiş olduğu için uyuşmazlığın genel mahkemede yargılamayı gerektiren bir yönü yoktur ve mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, karar Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu'nun 269/b maddesi: Borçlu, itirazında kira akdini ve varsa sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı ret ettiği takdirde, alacaklının imzası noterlikçe tasdik edilmiş bir sözleşmeye dayanması halinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
- İcra ve İflas Kanunu'nun 63. maddesi: Alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştirip genişlemesi mümkün değildir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12678 E.  ,  2010/2155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra) Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle istemin reddine dair verilen karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde, davalı borçlunun kiralananda 15.8.1995 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olup 15.8.2000-15.8.2009 arası kira dönemine ilişkin kira paralarını ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun bu takibe borcunun bulunmadığını, takibe dayanak kira sözleşmesini ret ettiğini ileri sürerek itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu, belirtilen kira dönemlerine ilişkin kira borçlarını ödemediği gibi, icra takibinde dayanılan kira sözleşmesinin noterden onaylı olduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesini ve % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı alacaklıya kira borcunun bulunmadığını, davacı alacaklının kiralananı davalı borçluya haricen sattığını, bu nedenle kira parası talep hakkının olmadığını, bir an için müvekkilinin borcunun olduğu kabul edilse bile, istenilen kira paralarının fahiş olduğunu, bu itibarla bilirkişiye kira hesaplaması yaptırılması gerektiğini, diğer yandan davalı borçlunun kiralanana yaptığı zaruri giderlerin olup bunların mahsubunu istediklerini belirterek, davanın reddini ve davacı alacaklının % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
    Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenmiş ve 4.8.1994 tarihinde ... 2. Noterliği’nce onaylanmış 15.8.1995 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında 15.8.2000-15.8.2009 dönemi kirasının tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 2874 sayılı dosyası ile icra takibi yapmıştır. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlu herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe dayanak yapılan sözleşmeyi ret ettiğini, sözleşmenin geçerli olmadığını ileri sürmüştür. İcra ve İflas Kanunu’nun 269 / b maddesi hükmü gereğince borçlu itirazında kira akdini ve varsa sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı ret ettiği takdirde alacaklının imzası noterlikçe tasdik edilmiş bir sözleşmeye dayanması halinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Davalı borçlu da sözleşmedeki imzasına ve icra takibi ile istenilen alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Diğer yandan davalı borçlu, itiraz üzerine açılan davada her ne kadar kiralananın haricen kendisine satıldığını, 15.8.2000-15.8.2001 dönemi yıllık kirasının 1.200 TL olduğunu beyan etmiş ise de İcra ve İflas Kanunu’nun 63. maddesi hükmü gereği alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştirip genişlemeyeceği gibi, taşınmazın harici satışı da hukuken geçerli değildir. Kira ilişkisinin varlığı ve istenilen alacak miktarı kesinleşmiş olup uyuşmazlığın genel mahkemede yargılamayı gerektiren bir yönü bulunmadığından mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı borçlunun beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 2.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara