16. Hukuk Dairesi 2013/10428 E. , 2013/9779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu kumluk arazi olması nedeni ile tescil harici bırakılan Birlik Köyü çalışma alanında bulunan 2570 ve 2574 parsel sayılı 6219,99 ve 6132,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, idari yoldan tarla vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... vekili, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve çekişmeli taşınmazların davacı ve murisleri tarafından imar-ihya edildiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle 08.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava şartları mevcut olmadığı, dava konusu taşınmazın kumluk arazi olduğu, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceği ve davacının çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğinin malik sıfatı ile olmadığı gerekçeleri ile taraflara duruşma günü bildirmeksizin yapılan ön inceleme duruşması ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. HMK"nın 138. maddesi, dosya üzerinden karar verilebilecek halleri, HMK"nın 114. madde ise, dava şartlarını düzenlemiştir. HMK"nın 138. maddesine göre; sadece dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilebilir. Taşınmazların nitleliğinin tespiti ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve hangi sıfatla sürdürüldüğü gibi hususların tespiti işin esasına ilişkin olup dava şartları kapsamında değerlendirilemez. Temyize konu dava dosyasında, dava, taşınmazların aynına ilişkin olup; iddia ve savunmaların değerlendirilmesi için öncelikle HMK"nın 137 ve müteakip maddeleri gereğince öninceleme ve öninceleme duruşması yapılması, tarafların delillerinin toplanması tamamlandıktan sonra tahkikat duruşmasına geçilerek çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenmesi bakımından taşınmazlar başında keşif yapılması gerekmektedir. Mahkemece, tarafların delil ve savunmaları tespit edilmeden ve taşınmazlar başında keşif yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazların tarla vasfı ile davalı Hazine adına idari yoldan oluşan 7.3.2006 tarihli tapu kaydı ve dayanağı belgeler getirtilmeli, taşınmazların bulunduğu yere ilişkin en eski tarihi 1983 olan beşer yıllık üç ayrı döneme ait hava fotoğrafları dosya arasına alınmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrometrik paftalar ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilmeli, dava konusu taşınmazlarla ilgili ecrimisil belgeleri celbedilmeli, taşınmazlar başında yerel bilirkişiler, tanıklar, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve harita ve fotogrometri uzmanı bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı imar-ihya yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman tamamlandığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, hava fotoğrafları ile dava tarihinden önceki evrelere ilişkin kadastro paftası harita çizim programıyla çakıştırılmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların öncesinin ne olduğu, ne zamandan beri ne vasıfla kullanıldığı, toprak yapısı, eğimi ve niteliği hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.