Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8192 Esas 2013/9759 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8192
Karar No: 2013/9759
Karar Tarihi: 22.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8192 Esas 2013/9759 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/8192 E.  ,  2013/9759 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Kurucaabat Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 64 parsel sayılı 870586,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 129 ada 64 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 8.5.2012 tarihli raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 3168,53 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar adına ayrı ayrı tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme taşınmazın niteliğinin tespiti ve zilyetliğin iktisaba elverişli nitelikte olup olmadığı yönünde yeterli değildir. Kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Ayrıca keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ile davacı tanıkları taşınmazın harman dökülerek kullanıldığını beyan etmişlerdir. Bu hususlar dikkate alındığında dava konusu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ne suretle iktisap edildiği hususları hükme elverişli şekilde araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Bir yerin niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı uygulamasıdır. Taşınmazın tespit tarihi 2006 olduğuna göre, bu tarihten geriye doğru en az 20-30 yıl öncesine ait (1976-1986 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğünden gelen paftaların ise, düzenlendikleri (1976-1986) tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu konusunda uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, uydu fotoğrafı ile dava tarihinden önceki evrelere ilişkin kadastro paftasını harita çizim programıyla çakıştırılmalı, ondan sonra yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, taşınmazın kimden, nasıl intikal ettiği, hangi tarihte taşınmazın imar-ihyasına başlandığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve hangi tarihte tamamlandığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, daha önce götürülmeyen başka bir uzman bilirkişi ziraat mühendisleri aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, dava konusu taşınmaz bölümlerin kadastro paftasında gösterilmesinin sağlanması gerekmektedir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara