Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10266 Esas 2013/9749 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10266
Karar No: 2013/9749
Karar Tarihi: 22.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10266 Esas 2013/9749 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/10266 E.  ,  2013/9749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı, Soğanlıyörük Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın yol olmadığı, eşi ... adına kayıtlı 136 ada 48 parsel sayılı taşınmazın parçası olduğunu ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, paftasında tescil harici yol olarak gösterilen taşınmazın, fiilen yol veya 136 ada 48 parsel sayılı taşınmazın parçası olup olmadığı, davacı tarafın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, taraflara tanık ve varsa diğer delillerini bildirmeleri için süre verilmeli, mahallinde, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve olabildiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılarak, dava konusu taşınmaz bölümünün zeminde fiilen kamu malı niteliğinde yol olup olmadığı, kamu malı niteliğinde yol olmadığı saptandığı takdirde davacı yanın bu bölüm üzerinde kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yılı aşkın süreyle malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ve davacı yanın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sürdürülüş biçimi sorulup saptanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara