Esas No: 2012/2725
Karar No: 2012/3228
Karar Tarihi: 06.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2725 Esas 2012/3228 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.04.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 385 parsel sayılı taşınmazına 621 sayılı parselin maliki olan davalının duvar çekmek suretiyle yaptığı elatmanın önlenmesini ve fiili tecavüzün kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
HUMK"nun 8/1 maddesi uyarınca sulh mahkemeleri dava tarihinde değeri 7.230 TL"ye kadar olan davalara bakmakla görevlidir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi hükmü gereğince "müdahalenin men"i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak" harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK"nun 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Harç ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Böyle olunca, dava konusu taşınmazın davanın açıldığı gündeki nizalı kısmının zemin değeri ile kal"i istenen binanın toplam değeri üzerinden görevli mahkemenin tayini gerekir.
25.11.2011 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat mühendisi bilirkişinin raporunda; tecavüzlü duvarın dava tarihi itibariyle değeri 7.237,92 TL, çekişmeli kısmın zemin değeri 3.406,95 TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenle dava değerinin HUMK"nun 8. maddesi gereğince davanın açıldığı tarihte sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aşmış olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esastan sonuçlandırılması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.