MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-... Jandarma Genel Komutanlığı"nın 20.11.2008 tarihli raporunda belgelerdeki sahteciliğin iğfal kabiliyetine ilişkin bir değerlendirme yapılmamış olması ve belge asıllarının da dosyada bulunmaması karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olup, suça konu trafik belgelerinin getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra muayenehanelerindeki sahteciliğin aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Sanığın çekici ve dorseye ait motorlu araç trafik belgelerindeki 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin muayene işlemlerini sahte olarak yaptırmak sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında, aracı teslim etmeden tanımadığı bir kişiye ruhsat ve parayı vermek suretiyle muayene işlemi yaptırdığını savunan sanığın, bu işlemleri hangi zaman aralığında yaptırdığı hususunda ayrıntılı beyanlarının alınmasından sonra sahte muayene işlemlerinin farklı tarihlerde yakın zaman aralığında yapıldığının tespiti halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik, farklı tarihlerde yapıldığının tespit edilememesi halinde ise tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve gerekçeden yoksun şekilde ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
4-Sanığın temyiz dilekçesinde ... Asliye Ceza Mahkemesinde aynı suçtan yargılandığını iddia etmiş olması karşısında; mükerrer bir dava olup olmaıdğının araştırılması gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.