Esas No: 2015/4560
Karar No: 2015/6260
Karar Tarihi: 15.12.2015
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4560 Esas 2015/6260 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelenmede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMUK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelenmede;
1)Sanığın, ..."ın talimatıyla kendisinden aldığı suça konu çeki müştekiye ticari alış veriş karşılığı verdiğini ve bu çekin ..."le birlikte çalıştıkları şirket sekreterine ... cirosu ile bırakıldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından, şirket sahibi ..., şirket sekreteri ve ..."ın dinlenilmesi,bu kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek çekin ön ve arka yüzünde bulunan imza ve yazıların sanığa ve bu şahıslara ait olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği ve temel cezanın alt sınırdan tayini durumunda 765 sayılı TCK"nun 342/1 ve 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddeleri uyarınca hükmolunacak cezalar eşit ise de 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğuna ilişkin güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun aleyhe olduğu gözetilmeden ve uygulamalı karşılaştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki istem gibi BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.