Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1953 Esas 2012/3184 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1953
Karar No: 2012/3184
Karar Tarihi: 05.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1953 Esas 2012/3184 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1953 E.  ,  2012/3184 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, 387 ada 12 sayılı parsel üzerinde mevcut binanın 4 numaralı bağımsız bölüm kaydında mevcut 21.05.1987 tarihli ipotek belirtmesinin terkini istemiyle açılmıştır.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat yapım işi ifa ile sonuçlandırıldığından bahisle dava kabul edilmiş, ipotek şerhinin terkinine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere ipotek, halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla beraber ileride doğması kuvvetli kişisel bir alacağı teminat altına alma amacı güden sınırlı bir ayni haktır. Bu haliyle ipotek teminat altına alınan alacağa bağlı bir hak olarak kendisini gösterir. Bir alacağı teminat altına almak için ipotek kurulunca borçlunun kişisel sorumluluğu devam eder. Bu sorumluluğun yanında ipotek dolayısıyla taşınmaz ile sorumluluk doğmuş olur. Borçlunun mutlaka ipotekli taşınmaz maliki olması gerekli değildir (TMK. m.881/2). Bu yüzden de taşınmaz maliki rehinli alacağı, alacaklıya ödemek suretiyle taşınmazın satılarak paraya çevrilmesini önlemek yetkisine sahiptir (TMK. m. 884).TMK’nun 851. maddesi ilk fıkrasındaki “Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir” şeklindeki hüküm uyarınca ipotek akit tablosunda teminat altına alınan belirli alacak tutarının Türk parası olarak gösterilmesi zorunludur. Fakat rehin miktarının Türk parası üzerinden gösterileceğine dair kural rehnin sadece para alacakları için kurulabileceği anlamına gelmez. Zira konusu para olmayan verme, yapma, yapmama edimlerinin teminatı olmak üzere de rehin tesis edilebilir. Önemli olan bu edimler karşılığının Türk parası ile gösterilmesidir.
    İpotekle ilgili bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Terkini dava konusu yapılan 21.05.1987 tarihli ipoteğin 18.05.1987 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak tesis edildiği, incelenen resmi akit tablosundan anlaşılmaktadır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, ipoteğin konusu, para olmayan verme, yapma, yapmama edimleri de teşkil edebilir ve ipotek bunların teminatı olarak da tesis edilebilir. Nitekim eldeki davada ipotek, yapılacak bir inşaatın teminatını teşkil etmek üzere kurulmuştur. O yüzden, kaldırılması 18.05.1987 tarihli inşaat yapım sözleşmesindeki koşulların (edimlerin) yerine getirilmesine bağlıdır.
    Yaptırılan keşif sonucu alınan 19.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda, yapıda kaçak kat bulunduğu, inşaatın tasdikli projesine uygun yapılmadığı saptanmıştır. Şu haliyle, kurulan ipoteğin teminat fonksiyonu halen devam etmektedir.
    Yapılan bu saptamaya göre davanın reddi yerine, sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirildiğinden bahisle kabul edilmesi ipoteğin mahiyetine ve sözleşmenin ruhuna uygun düşmemiştir.
    Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara