(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/1772 E. , 2012/3085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava konusu taşınmazların paydaşlarından "... oğlu ..."in isminin nüfus kaydına göre "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenlede mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda da; davacılar dava konusu taşınmazlarda paydaş ... oğlu ..."in isminin eksik yazıldığını soyadının da kayıtta yer almadığını ileri sürerek düzeltme talep etmişlerdir. Mahkemece tanık dinlenmiş taşınmazların tapu kayıtları incelenmiş, veraset ilamı ve zabıta araştırması sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmazların tapulama tutanağında taşınmazın ... evlatları tarafından kullanıldığı ..."in ölümü ile çocukları ... ve ..."e kaldığı belirtilmiştir. Dosya içerisinde ... oğlu ..."ın anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydına rastlanmamıştır. Cumhuriyet savcılığı aracılığıyla yapılan araştırma yeterli olmadığı gibi nüfus müdürlüğünden ... oğlu ... ve ... oğlu ... ... isimli başka kişilerin bulunup bulunmadığıda araştırılmamıştır. Tapuda isim düzeltme yoluyla mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için mahkemece tam bir kanaate ulaşılması gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.