16. Hukuk Dairesi 2013/8851 E. , 2013/9549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Karaşeyh Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 152 ve 166 ada 2 parsel sayılı 11.908.550,00 ve 290.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve davacılar ...ve müşterekleri, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacılar ... ve müşterekleri tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, 116 ada 152 ile dava konusu olmayan 162 ada 1 ve 160 ada 60 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, kadastro hakimi taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak; doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Aynı taşınmaz hakkında birbirinden farklı hüküm kurulması halinde infazda şüphe ve tereddüt oluşacağı, amaçlanan tapu sicilinin tesis edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, kadastro mahkemelerinde, aynı kadastro parseli hakkında açılan davaların birlikte görülmesinde zorunluluk vardır. Somut olayda birleşen 1994/11 ve 1994/33 Esas sayılı dosyaların davacı tarafı ...ve müşterekleri ile ..., karar başlığında gösterilmeyip davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi esasen dava konusu olan 166 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında da bir karar verilmemiş, dava konusu olmayan 162 ada 1 ve 160 ada 60 parsel sayılı taşınmazlar hakkında karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen belgelerden hakkında karar verilen 116 ada 152 parsel sayılı taşınmazın halen mahkemenin 1994/28 Esas sayılı derdest dosyasında dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, öncelikle birleşen dosyaların davacıları ... ile ...ve müşterekleri duruşmadan haberdar edilerek dava koşullarından olan taraf koşulu sağlanmalı, 116 ada 152 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava dosyalarının HMK"nın 166 ve devamı maddeleri gereğince birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli, davacılar ... ile ... ve müştereklerinin bildirecekleri deliller de toplanmak suretiyle dava konusu olup hakkında karar verilmeyerek sicil oluşturulmayan 166 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında esasa yönelik araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, ölümle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da dava açma ehliyeti sona ereceği halde, dava dilekçesinde isimleri yazılı bulunan ancak dava tarihinden önce öldükleri anlaşılan ... (...) ve ... ile yine dava dilekçesinde ismi yazılı bulunan ancak imzası bulunmayan ..."in karar başlığında davacı olarak gösterilmelerinin mirasçılarına taraf sıfatı kazandırmayacağının göz ardı edilmesi de isabetsiz olup, davacılar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.