Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9838 Esas 2013/9546 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9838
Karar No: 2013/9546
Karar Tarihi: 04.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9838 Esas 2013/9546 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, Sarıharman Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 33 parsel sayılı 56.782,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın özel siciline yazılması istemi ile açılmıştır. Ancak taşınmazın mera olarak sınırlandırılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesinde, komşu taşınmazlarına ait dosyaların incelenmediği, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığının tespiti amacıyla komşu köylerden mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmediği ve çekişmeli taşınmazın niteliklerinin detaylı olarak araştırılmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, çekişmeli taşınmazın mera olup olmadığının kesin olarak tespiti için kadastro tutanağının kesinleşmesi durumunun belirlenmesi, keşif yapılması, ziraat mühendisi ve bilirkişilerin raporları alınması gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesidir.
16. Hukuk Dairesi         2013/9838 E.  ,  2013/9546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Sarıharman Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 33 parsel sayılı 56.782,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 102 ada 33 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Kanunu"nun 16/B maddesi uyarınca mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılmıştır. Çekişmeli taşınmaza komşu 102 ada 241 ve 102 ada 31 parsel sayılı taşınmazlarda mera olarak sınırlandırılmış ise de halen davalı oldukları anlaşılmaktadır. İhtilafın çözümü için öncelikle, çekişmeli taşınmazın mera olup olmadığı hususunda yöntemine uygun inceleme ve araştırma yapılması zorunludur. Ne var ki mahkemece; komşu 102 ada 241 ve 102 ada 31 parsel sayılı taşınmazlara ait dava dosyaları getirtilerek incelenmemiş, çekişmeli taşınmaza komşu 102 ada 67 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış, taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığının tespiti amacı ile komşu köylerden mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmemiştir. Yöntemince araştırma yapılmaksızın karar verilemez. O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu 102 ada 67 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşme durumunu da belirtecek şekilde kadastro tutanağının onaylı örneği ile tespiti kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan özel sicil kaydının, hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilamının onaylı örneğinin, getirtilmesi davalı olan komşu taşınmazlara ait dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bundan sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak gibi kamu orta malı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeye çalışılmalı, 3 ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan, önceki tarihli keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulguların da değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın niteliği, öncesinin ne olduğu, mera ya da meralardan açılan yerlerden olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ile bitki örtüsünün benzer olup olmadığı, komşu taşınmazlarla arada doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında denetlenebilir, bilimsel verilerle desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmaza komşu ve davalı olan taşınmazların dava dosyaları getirtilerek, keşif ve uygulamada bu dosyalardan faydalanılmalı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerini bir arada gösterir yan görünüş krokisi çizdirilmeli, çekişmeli taşınmazı tüm yönlerinden gösterir fotoğraflar çektirilip fotoğraflar üzerinde yönler ve çekişmeli taşınmazlar işaretlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlenmesi istenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara