16. Hukuk Dairesi 2013/9469 E. , 2013/9543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Özdirek Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 144 ada 64 parsel sayılı 10.011,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 144 ada 64 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Kanunu"nun 16/B maddesi uyarınca, mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın 4342 sayılı Yasa doğrultusunda, Kadastro Komisyonunca yapılan mera tahdit çalışmasına ilişkin olarak hazırlanan krokide belirlenen mera alanları içerisinde kaldığı, dört tarafının mera parseli ile çevrili olduğu, mera parseli ile arasında ayırtedici herhangi bir doğal ya da yapay unsurun bulunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaza komşu 144 ada 51 sayılı mera parseline ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz ile komşu 144 ada 51 sayılı mera parseli ile arasında ayırıcı unsur olup olmadığı hususu üzerinde durulmamış, komşu mera parseli ile çekişmeli parseli bir arada gösterir yan görünüş krokisi çizdirilmemiş ve taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığının tespiti amacı ile komşu köylerden mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle; çekişmeli taşınmaza komşu olan 144 ada 51 sayılı mera parseline ait, kesinleşme durumunu da belirtecek şekilde kadastro tutanağının onaylı örneği ile tespiti kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan özel sicil kaydının, hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilamının onaylı örneğinin, davalı ise dava dosyasının getirtilerek dosyasına konulmalı, bundan sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, önceki tarihli keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulguların da değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın niteliği komşu taşınmazların toprak yapısı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısıyla mukayesesi, çekişmeli taşınmaz ile mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında denetlemeye elverişli ve ayrıntılı rapor düzenlemesi istenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerini bir arada gösterir yan görünüş krokisi çizdirilmeli, çekişmeli taşınmazın tüm yönlerinden gösterir fotoğrafları çektirilerek çekişmeli taşınmazın sınırları ve yönler fotoğraf üzerinde göstertilmeli, teknik bilirkişilere keşfi takibe imkan verir harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 04.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.