Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10229 Esas 2010/2041 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10229
Karar No: 2010/2041
Karar Tarihi: 25.2.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10229 Esas 2010/2041 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, davalılardan birinin temyiz başvurusu sonucu verilen kararı bozdu. Mahkeme, davalıya yapılan tebligatın usule uygun olmadığını ve savunma hakkının kısıtlandığını belirtti. Kararın bozulmasına karar verildi ve bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmediği açıklandı.
Kanun Maddeleri: Tebligat Kanunu (20-21), Tüzük (28)
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/10229 E.  ,  2010/2041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan herbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesini muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Olayımızda, davalı ...’a tebliğe çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmediği gibi, “isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi” şeklinde, kaç numarada oturan komşu olduğu dahi belirtilmeksizin denetime elverişsiz biçimde tebligat yapılmıştır. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin davalıya yapılan tebligatın usule uygun olduğundan sözedilemez. Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara