Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8848 Esas 2013/9493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8848
Karar No: 2013/9493
Karar Tarihi: 03.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8848 Esas 2013/9493 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, çekişmeli taşınmazlarla ilgilidir ve davalıların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile satın aldığı tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların müşterek mirastan intikal ettiği ve taksim edilmediği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiş ve taşınmazların 20 payı kabul edilerek 10 payının davacıya, 5 payının bir davalıya ve 5 payının diğer davalıya tesciline karar vermiştir. Davalılardan biri hükümden temyiz etmiştir. Yapılan incelemede, dava konusu bazı taşınmazlarda hükmü temyiz eden davalıya yönelik tespit yapılması veya dava açılması olmadığından temyiz incelemesi diğer taşınmazlar yönünden yapılmıştır. Mahkeme, taşınmazların davalıya satıldığı doğru bir şekilde tespit etmiş ancak satış sözleşmesinde yazan bedelin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin tasarruf aşamasının gerçekleşmediği kabul edilerek hüküm vermiştir. Ancak, satış senedinin usulüne uygun düzenlendiği kabul edilemeyecek kadar hatalı olduğu belirtilmiştir. Taşınmazların kullanımı ve satışıyla ilgili köy muhtarı ve diğer tanıklar dinlenmiş ve davacının miras payını davalıya sattığı kabul edilmiştir. Satış bedeli ödenmemiş olması satış
16. Hukuk Dairesi         2013/8848 E.  ,  2013/9493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Emirler Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 3, 14, 112 ada 10, parsel sayılı 7.964,30, 3.807,60 ve 973,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 111 ada 4 ve 112 ada 3 parsel sayılı 7.913,85 ve 1.298,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ..., 111 ada 16, 113 ada 2 ve 3 parsel sayılı 5.281,03; 476,79 ve 154,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise ... ve ... adlarına müştereken satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 3, 4, 14, 16, 112 ada 3, 10, 113 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile tamamı 20 pay kabul edilerek 10 payının davacı ..., 5 payının davalı ... ve 5 payının davalı ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 112 ada 10, 111 ada 3 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarda hükmü temyiz eden davalı ... adına yapılmış bir tespit bulunmaması ve ... tarafından usulünce açılmış bir dava da olmadığından temyiz incelemesi 111 ada 4, 16, 112 ada 3, 113 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılmıştır. Mahkemece çekişme konusu taşınmazların davalı ..."a satıldığı doğru bir şekilde tespit edilmiş ancak satış sözleşmesi ile kararlaştırılan satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin tasarruf aşamasının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı tarafça dosyaya sunulan 06.05.2007 tarihli satış senedinin, tüm senet tanıkları ile senette imzası bulunan diğer kişiler bir araya gelmeksizin tanzim edildiği için senedin usulüne uygun düzenlendiği kabul edilemez. Ancak tapusuz taşınmazların satışı her türlü delille kanıtlanabilir. Somut olayda çekişme konusu taşınmazların kadastro tespiti ve satıştan çok daha öncesinde davalı tarafın kullanımında olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen senet tanıklarından köy muhtarı ... ile ... davacı ..."nın miras payını davalı ..."e devrettiğini söylemesi üzerine senedi imzaladıklarını bildirmişlerdir. Hal böyle olunca davacı ..."nin miras payını davalı ..."e sattığı ve bu satışın geçerli bir satış olduğunun kabulü gerekir. Diğer taraftan senette yazılı satış bedelinin ödenip ödenmemesi satışın geçerliliği için zorunlu unsurlardan olmayıp ayrı bir alacak davasının konusudur. Hal böyle olunca davacı ..."nın miras payının davalı ..."a devredildiği, dikkate alınarak hüküm kurmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 03.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara