(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/1355 E. , 2012/3016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla açılmış mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hükmü davalı dava konusu taşınmazın Hazinenin kadastro tespitine itiraz etmesi üzerine Kadastro Mahkemesinin kararı ile adlarına hükmen tescil edildiğini belirterek, kesin hüküm nedeniyle temyiz etmişlerdir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılaması sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılmaması amacı güden maddi anlamda kesin hüküm HUMK.nun 237. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre kesin hükmün oluşabilmesi için;
1-Dava konusunun, diğer bir anlatımla dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması,
2-Dava sebebinin, yani davanın dayanağı vakıaların aynı olması,
3-Ve davanın taraflarının aynı olması gerekir. (kesin hüküm külli halefler ile cüz"i halefleri de bağlar.)
Somut olayda; taraflar arasında aynı konuda ... Kadastro Mahkemesinin 1997/965 Esas sayılı dava dosyası aynı mahkemenin 1997/808 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilerek dava görülmüştür. O davada eldeki davanın davalısı ... yok ise de, uyuşmazlık konusu parseli satın aldığı ... ... ... Kadastro Mahkemesinde davalı saffında yer almakta olup ..."ın bu kişiye akti halef olduğu açıktır. Kadastro Mahkemesinde Hazine dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup aynı zamanda yayla olarak kullanıldığını belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile özel mülkiyete konu yapılamayacağını ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sonunda Hazine"nin davasının reddine, dava konusu 355 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... ... ... adına tesciline karar verilmiş ve derecattan geçerek kesinleşmiştir. Görüldüğü üzere eldeki dava ile tarafları, konusu ve hukuki sebebi aynı olup tapu kaydının iptali istenen yer de aynı taşınmazdır. Mahkemece davanın kesin hüküm varlığı nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.