16. Hukuk Dairesi 2013/9943 E. , 2013/9452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında İmrenli Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1 parsel sayılı 11153.70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın fındık bahçesi olarak 1995 yılından bu yana ...’in kullanımında olduğu şerhi verilerek fındık bahçesi niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazın miras bırakan dedelerine ait olup kendilerinin adına da zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. ... ve ... aynı iddialarla davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin ret gerekçesi gerekçeli karardan anlaşılamamaktadır. Mahkemelerce verilecek her türlü kararların gerekçeli olması TC Anayasası"nın 141. maddesi gereğidir. Mahkeme hükmünün gerekçesinde nelerin bulunması gerektiği de HMK"nın 297. maddesi hükmünde gösterilmiştir. Bu hükme göre tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin kararda gösterilmesi zorunludur. Yasal durum bu olmasına karşın mahkemece hukuksal gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olması TC Anayasa’sının 141 ve HMK"nın 297 maddeleri hükmüne uygun bulunmamaktadır. Bir an için davanın davacılar yönünden zilyetlik koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile reddedildiği düşünülse bile bu yönde gerekli inceleme ve araştırma da yapılmamıştır. O halde mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmazı ve çevreyi iyi bilen yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın kimden intikal ettiği, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne zamandan beri kim tarafından sürdürüldüğü, taşınmazın kök muris...’den intikal edip etmediği, ...’den intikal etmiş ise terekenin paylaşıma tabi tutulup tutulmadığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, tereke taksim edilmediği sürece, mirasçılardan biri ya da bir kaçı tarafından sürdürülen fiili kullanımın, tereke adına olduğu düşünülmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara ve katılan vekiline iadesine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.