16. Hukuk Dairesi 2013/7640 E. , 2013/9447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Beldesi, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi çalışma alanında bulunan 133 ada 11 parsel sayılı 21993,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeni ile...adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, Mustafa Keleş mirasçılarını hasım göstererek miras bırakanları Hüseyin Karadeli adına tapuda kayıtlı 133 ada 10 sayılı parselin bir bölümünün davalı parsel içinde ölçüldüğü iddiası ile bu bölüme ait tapu kaydının iptali ile kendilerine ait tapu kaydına eklenmek sureti ile adlarına tescili ve bu bölüme yönelik davalıların müdahalesinin önlenmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, 24.09.2012 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2580.47 metrekarelik bölümünün payları da gösterilmek sureti ile Hüseyin Karedeli mirasçısı davacılar adına, kalan bölümün...mirasçısı davalılar adına elbirliği ile mülkiyet şeklinde tesciline, davalıların (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 133 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davacılar lehine zilyetlik ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli değildir. Keşif sırasında bilirkişi ve tanıklar her iki taşınmaz arasında sınır olarak “taş ve çalıdan” bahsetmişler ancak beyanlarda geçen taş ve çalının yeri teknik bilirkişi tarafından düzenlenen krokide gösterilmediği gibi her bir tanığın beyanına göre sınır olarak gösterilen yer de krokide işaretlenmemiştir. Yetersiz keşif ve bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, daha önce dinlenen bilirkişi ve tanıklar yeniden dinlenmek sureti ile gösterdikleri sınır yerleri ayrı ayrı krokide işaretlettirilmeli, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.