16. Hukuk Dairesi 2013/9476 E. , 2013/9429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Konak Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.3.2013 tarih Esas, 2012/10026 Karar 2013/4560 sayılı usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece daha önce yapılan keşiflerin yetersiz olduğu bu nedenle yeniden keşif yapılması gerektiği davacıya açıklanarak davacıdan keşif giderlerini yatırması, yatırmadığı taktirde dosyada mevcut delil durumuna göre karar verileceği şeklinde bir ara kararı alınıp bu konuda ihtarda bulunulmaksızın, davacıya yeniden keşif ve tanık dinletme talebi olup olmadığı sorulmuş, davacının yeniden keşif talebi ve dinletmek istediği tanık bulunmadığını belirtmesi üzerine 27.10.2009 tarihli keşifte alınan beyanlara göre davacı ve murisi lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözü edilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi olarak da görev yapan tanıklar ve davalı tanıkları davacının talep ettiği yerin tümünde zilyetliğinin bulunmadığını ancak mahalli bilirkişi tarafından gösterilen yerin davacı tarafın kullanımında olduğunu belirtmişlerdir.Bu keşife ilişkin 30.10.2009 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda da davacının iddia ettiği yer (B) harfi ile mahalli bilirkişinin gösterdiği yer (E) harfi ile gösterilmiştir. Ancak bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz üzerindeki zilyetliğin şekli, niteliği ve süresi konusunda ayrıntılı beyan alınmamış, ziraatçi bilirkişi raporunda belirtilen dikili söğüt ağaçlarının kimin tarafından dikildiğinin sorulup saptanmamış olması nedeniyle, alınan beyanlar hüküm vermeye yeterli değildir. Her ne kadar davacı 27.6.2003 günlü beyanında dinletmek istediği tanığı olmadığını belirtmiş ise de bu ifadesinin daha önce keşifte beyanlarına müracaat edilen tanıkların dinlenmesine engel olmayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece daha önce yapılan keşfin hüküm verme açısından yetersiz olması nedeniyle mahallinde yeniden keşif yapılması gerektiği davacı tarafa açıklanarak, belirlenecek keşif giderlerinin davacı tarafça yatırılması hususunda ara karar alınmalı, ara karara uyulmadığı taktirde dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verileceği davacıya usulünce ihtar edilmeli, keşif giderinin yatırılması halinde çekişmeli taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan yukarıda belirtildiği şekilde davacının zilyet olduğu belirtilen taşınmaz bölümündeki kullanım şekli, süresi konusunda ayrıntılı maddi olaylara dayanan beyanları alınmalı, ziraatçi bilirkişiye taşınmazın niteliğini belirtir, fen bilirkişiye ise keşfi izlemeye olanaklı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yasaya uygun bulunmayan ihtara uyulmadığı ve davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..."in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.