Esas No: 2012/2294
Karar No: 2012/2953
Karar Tarihi: 01.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2294 Esas 2012/2953 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 1591 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 1588 ve 1586 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden 3 metre eninde geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... 1588 parsel sayılı taşınmazı üzerinden geçit kurulmasını kabul etmiştir.
Mahkemece,1591 parsel sayılı taşınmaz lehine, 25.07.2011 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde “A” ve “B” harfleriyle gösterilen 1586 ve 1588 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü 1586 parsel maliki davalı ... temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 747 maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacının maliki olduğu 1591 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Dosyada bulunan 25.07.2011 tarihli fen bilirkişi raporu incelendiğinde davacıya ait 1591 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel olan 1588 ve 1589 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden makul masrafla genel yola ulaşıp ulaşılamayacağı hususu araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece açıklanan bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.