Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/7757 Esas 2013/9325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7757
Karar No: 2013/9325
Karar Tarihi: 01.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/7757 Esas 2013/9325 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Büyükçekmece Saraç Suyu Mahallesi'nde 363, 365, 406, 407, 408, 423, 424, 426, 427 ve 428 parsel sayılı taşınmazları tapu kaydı, pay devri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Tapulama Komisyonu davalılar ve paydaşları adına tespit etmiştir. Davacılar Şevket Ören ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak dava açmış, fakat çekişmeli taşınmazlar kamulaştırılmıştır. 1992 tarihli ilamda davalıların lehine karar verilmiştir. Daha sonra davacıların mirasçıları 364 parsel sayılı taşınmazın da dava konusu olduğu ve hüküm kurulmaması nedeniyle tapu sicilinde malik hanesinin boş kaldığı iddiasıyla tavzih talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tavzih talebi kabul edilmiştir. Ancak, tavzihi istenilen kararın verildiği dava dosyasında sözü edilen taşınmaz hakkında görülen bir dava bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın konusu olmayan taşınmaz hakkında esasa ilişkin hüküm verecek şekilde tavzih kararı verilmesi 6100 sayılı HMK'ın 305. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden talebin reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-
16. Hukuk Dairesi         2013/7757 E.  ,  2013/9325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Tapulama sırasında Büyükçekmece Saraç Suyu Mahallesi çalışma alanında bulunan 363, 365, 406, 407, 408, 423, 424, 426, 427 ve 428 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında belirtilen taşınmazlar tapu kaydı, pay devri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Tapulama Komisyonunca davalılar ... ve paydaşları adına tespit edilmiştir. Davacılar Şevket Ören ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak ve çekişmeli parsellerin eksik tespit edildiği ve bu eksikliğin Tapulama Komisyonunca Karayolu istimlak sınırının esas alınmasından kaynaklandığını ancak kesinleşmiş bir kamulaştırma kararının bulunmadığını öne sürerek dava açmış, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazların kamulaştırıldığının anlaşılması üzerine davacılar davalarından feragat etmişler, Kadastro Mahkemesinin 22.07.1997 tarih 1992/34 Esas ve 1992/17 Karar sayılı ilamı ile davanın feragat nedeniyle reddine, 363 parselin kesinleşmiş bulunduğundan bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çekişmeli diğer parsellerin komisyon kararı gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm; tarafların temyiz etmemesi üzerine 17.06.1998 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıların mirasçıları ... ve arkadaşları, 364 parsel sayılı taşınmazın da dava konusu olduğu ve yargılama sırasında bu parselden de feragat ettiklerini ancak mahkemece bu parsel hakkında hüküm kurulmaması nedeniyle tapu sicilinde malik hanesinin boş kaldığı iddiasıyla tavzih talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tavzih talebinin kabulüne, 22.07.1997 tarih 1992/34 Esas ve 1992/17 Karar sayılı kararın hüküm fıkrasının üçüncü bendinin “Büyükçekmece 364 ve 365 parsellerin ... Tapulama Müdürlüğü Komisyonu"nun 24.05.1982 tarih ve 345 sayılı kararı gözetilerek tespit gibi tescillerine"" şeklinde tavzihine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 24.05.1982 tarih 345 ve 346 sayılı komisyon kararlarına karşı açılmış olup, 345 sayılı komisyon kararında her ne kadar dava konusu 365 parsel ile birlikte tavzihle karara eklenmesi istenen 364 sayılı parsel hakkında da karar verilmişse de davacılar vekilinin 09.07.1982 tarihli dava dilekçesinde 364 sayılı parsel yer almadığı ve davanın hiçbi aşamasında da bu parselin davaya dahil edilmediği sabit olduğu gibi, mahkemece tavzih talebi sonrasında dosyaya getirtilen kadastro tutanağı aslından, komisyon kararının ilgililere tebliği üzerine süresinde dava açılmadığından 364 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili komisyon kararının 04.01.1983 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tavzihi istenilen kararın verildiği dava dosyasında sözü edilen taşınmaz hakkında görülen bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın konusu olmayan taşınmaz hakkında esasa ilişkin hüküm verecek şekilde tavzih kararı verilmesi 6100 sayılı HMK"nın 305. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden talebin reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara