Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8572 Esas 2013/9310 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8572
Karar No: 2013/9310
Karar Tarihi: 01.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8572 Esas 2013/9310 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, Hacıbeyli Köyü'nde bulunan çekişmeli 140 ada 192, 168 ada 2, 173 ada 11 ve 185 ada 37 parsel sayılı taşınmazlardır. Davacı, bu taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek tespitin iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının lehine karar vermiştir. Ancak davalı, kararı temyiz etmiştir.
Yargıtay'ın incelemesi sonucunda, Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde belirtilen koşulların kanıtlanması yükümlülüğünün davacıya ait olduğu belirtilmiştir. Mahkeme tarafından yapılan araştırma yetersiz bulunmuş, ayrıca dava konusu taşınmazla ilgili diğer davaların birlikte görülmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2013/8572 E.  ,  2013/9310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Hacıbeyli Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 192, 168 ada 2, 173 ada 11 ve 185 ada 37 parsel sayılı 5211.70, 3954.13, 4375.62 ve 12380.35 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 140 ada 192, 168 ada 2, 173 ada 11 ve 185 ada 37 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazları, dedesi ..."ın ... (...) ... "den 10.10.1960 tarihli senet ile satın aldığını, dedesinin ölümü sonrası yapılan taksimde babası Süleyman"a, babasının ölümü sonrası mirasçılar arasında yapılan taksimde kendisine isabet ettiğini ve 46 yıldan beri eklemeli zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek, tespitin iptali ile adına tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ...; çekişmeli taşınmazların ... ailesine ait olup davacı tarafa satılmadığını, tespitin tapuya dayalı olduğunu ve tespite esas tapu kayıtlarında 128/7680 pay sahibi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı yargılama sırasında başka tapu kayıtlarına da dayanmıştır. Mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi beyanları, bir kısım davalıların kabul beyanları ve dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazların davacının kullanımında olduğu anlaşılmaktadır. İhtilaf, nizalı taşınmazların tespite esas tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı ve tapu kayıtlarında pay sahibi olduğu anlaşılan ... ... ... tarafından davacının miras bırakanına satılıp satılmadıkları noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, tespite esas tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığının tam olarak belirlenemediği, tedavül görmemeleri nedeniyle hukuki kıymetlerini kaybettikleri ve çekişmeli taşınmazların 30 yılı aşkın süre davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davalı ..."nun dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren getirtilmediği gibi, tespite esas tapu kayıtları ve davacının dayandığı 10.10.1960 tarihli satış senedi de mahalline uygulanmamıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesinin koşullarını kanıtlama yükümlülüğü davacıya ait olup, Mahkemece bu konuda yapılan araştırma da hüküm vermeye yeterli değildir. Öte yandan, dava konusu 140 ada 192 parsel sayılı taşınmazın Afyonkarahisar Kadastro Mahkemesinin 2012/5 Esas sayılı dosyasında da davalı olduğu, bu dosyanın halen derdest olduğu, Dairemizin 2013/6565 esas sayılı dosyanın kapsamından anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle aynı taşınmaz hakkındaki davaların bilrlikte görülmesi gerekeceği göz önüne alınarak 140 ada 192 parsel sayılı taşınmazın iş bu 2006/72 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek, tutanak aslının da içerisinde bulunduğu Afyonkarahisar Kadastro Mahkemesinin derdest 2012/5 Esas sayılı dosyası ile birlikte görülmesi gerekeceği göz önüne alınmalıdır. Ayrıca davalının dayandığı tapu kayıtları ve tespite esas tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanağını oluşturan kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında elverdiğince yaşlı ve taşınmazları iyi bilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı; tespite esas tapu kayıtları, davalı ..."nun dayandığı diğer tapu kayıtları ve davacının dayandığı 10.10.1960 tarihli satış senedi sınırları tek tek okunarak zemine uygulanmalı, tapu kayıtları ve satış senedinin kapsamları duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisinden uygulamayı gösterir harita ve rapor alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanların birbiri ile çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; gerektiğinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ..."nun temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara