Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10290 Esas 2010/1921 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10290
Karar No: 2010/1921
Karar Tarihi: 23.2.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10290 Esas 2010/1921 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemiyle açılan davada, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerektiğini ancak bütünleyici parçanın (muhdesat) ortaklara değil üçüncü şahsa ait olduğunun tespit edilmesi halinde bu kişinin muhdesat sahibi olarak davaya dahil edilip satış bedelinden pay verilemeyeceğini belirtmiştir. Kararda, muhdesatın bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerektiği ifade edilmiştir. HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/10290 E.  ,  2010/1921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    KARAR TARİHİ :21.5.2009

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Olayımıza gelince;ortaklığın giderilmesi istenilen ... ada ... parsel no’lu taşınmaz üzerindeki evin davacı tarafından yapıldığı konusunda taraflar arasında ittifak bulunmaktadır. Bu durumda yukarıda belirtilen esaslar dikkate alınarak oran kurulup, belirlenecek bu oranlara göre satış bedelinin taraflara paylaştırılmasına karar vermek gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı ... harçtan muaf olmasına rağmen hazinenin harçla sorumlu tutulması da doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara