Esas No: 2012/2079
Karar No: 2012/2829
Karar Tarihi: 28.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2079 Esas 2012/2829 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan 2744 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan evin tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı adına tesciline dayanak teşkil eden tahsis kararının idare mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi imkan sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca "Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir".
Bu şekilde belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve muhtesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. Ancak Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında, üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhtesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilemez.
Yukarıda açıklandığı üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi Kadastro mahkemelerince uygulanan madde olup, kadastrosu bitmiş ve kesinleşmiş ve böylece tapuya bağlanmış taşınmazlar üzerine sonradan yapılan sözleşmeler ile genel mahkemelerden yapanın adına şerh konulması istemi yasaya uygun düşmez.
Yapılan bu saptamalara göre, mahkemece davanın reddi yerine değişik bazı gerekçelerle reddi sonuç bakımından doğru olduğundan, hükmün HUMK"nun 438/son maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile sonuç bakımından usul ve yasaya uygun hükmün 1086 sayılı HUMK"nun 438/VII maddesi uyarınca gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu hali ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.02.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.