Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1347 Esas 2012/2693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1347
Karar No: 2012/2693
Karar Tarihi: 27.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1347 Esas 2012/2693 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1347 E.  ,  2012/2693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Hazine, asıl ve birleştirilen davalarda mülkiyeti davalılara ait 103 ada 19, 20 ve 21 sayılı parsellerin mera olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmaları isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, taşınmazın kadim tarım arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, yapılan keşif ve bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor dikkate alınmak suretiyle dava reddedilmiştir.
    Hükmü, davacı taraf temyiz etmiştir.
    Belirtmek gerekir ki, 4342 Sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanımlamaya göre mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için yetkili mercilerce tahsisi yapılan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 1.maddesinde kanunun amacı “… daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak
    denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır” şeklinde açıklanmıştır. Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir.
    Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır.
    Kuşkusuz, Mera Komisyonları Kanunun 5.maddesine göre mera, yaylak ve kışlak kapsamına alınan bir yerin bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisini gerçekleştirirken yasanın öngördüğü kıstasları aramak ve tahsisi bu ölçülere uygun yapmak zorundadır. Bu konudaki Mera Kanununun 11. maddesi hükmü “Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunur” 12. madde hükmü ise; “Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla, o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin onayına sunulur. Bu kararda tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları, hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işletmelerinin büyükbaş hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri hayvan sayısı da belirtilir…” şeklindedir. Görülüyor ki Mera Kanunu, komisyonca tahsis işlemi gerçekleştirilirken kadim yararlanma
    biçimini veya mera, yaylak ve kışlakların hangi köy veya belediyenin idari sınırları içinde ise o köy veya belediyeye tahsis edilmesi gerektiğini bir ölçü olarak kabul etmemiştir. Mera Kanunu’nun tahsis için kabul ettiği kıstas o köy veya belediyenin mera, yaylak ve kışlaklara olan ihtiyacıdır. İhtiyaç unsurunun belirlemesi yapılırken gözetilmesi gereken ölçütlerin neler olduğu de özellikle yasanın 11. maddesinde sıralanmıştır. Öte yandan ihtiyaç tespiti yapılırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen normların dikkate alınması da zorunludur.
    Mera Kanununa ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; yörede 4342 Sayılı Mera Kanununa göre kurulan komisyon çalışmaları yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak komisyon çalışmalarının kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. Yukarıda belirtildiği üzere, komisyon çalışmaları kesinleşmiş ve nizalı parseller hakkında komisyonca bir karara varılmışsa, işleme esas belgeler ait olan il mera komisyonundan getirtilmeli, komisyon çalışma sonuçlarında uygulamanın ne olduğu üzerinde durulmalı, gerekirse yeniden keşif yapılma ve dava konusu taşınmazların tapuda kayıtlı olduğu düşünülerek istem bunun sonucuna uygun bir hükme bağlanmalıdır.
    Değinilen yön bir yana bırakılarak, eksik inceleme ve araştırmayla dava reddedildiğinden, karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara