16. Hukuk Dairesi 2013/8040 E. , 2013/8520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Korgan Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 24 parsel sayılı 20.674.930,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tefhim olunan kısa kararda; Davanın kabulüne, Şemdinli İlçesi Korgan Köyü Durak mevki 104 ada 24 parselin, 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının ..., 1/10 payının Sadettin Demir, l/K payının ..., 1/10 payının Aydın Ak adına tapuya kayıt ve tesciline, gerekçeli kararda ise Hakkari ili Şemdinli İlçes Korgan Köyü Güzelkonak Mevki 124 ada 32 parselin ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, Mahkemece 08.03.2011 tarihinde verilen tavzihe ilişkin ek karar ile; 124 ada 32 parselin 104 ada 24 parsel olarak kısa karardaki malikler adına tesciline karar verilmek suretiyle hüküm tavzih edilmiş, tavzihe ilişkin ek karar yargılama sırasında davada taraf olmayan Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre meraların çıplak mülkiyeti Hazineye, intifaı ise bulunduğu belde veya Köy Tüzel Kişiliğine aittir. Hal böyle olunca davada Hazinenin taraf olması zorunludur. Taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Bu olgu kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Meraların niteliği dikkate alındığında kuşkusuz, Hazinenin kararı temyizde hukuki yararı bulunmaktadır. Somut olayda; çekişmeli 104 ada 24 parsel sayılı taşınmaz mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edildiği halde, yasal hasım olan Hazinenin yargılama aşamasında yöntemince davaya dahil edilerek davanın görülmesi gerekirken, sadece Köy Tüzel Kişiliğine karşı davanın yürütülmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de çekişmeli taşınmazın dava dışı bölümü hakkında da hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan nedenler gözetildiğinde Hazinenin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.