Esas No: 2022/5749
Karar No: 2022/8074
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/5749 Esas 2022/8074 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/5749 E. , 2022/8074 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/129 Esas ve 2007/18 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının 03/11/1999 - 20/01/2003 tarihleri arasında silahla adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs suçlarından 1174 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine, ruhsatsız silah bulundurma suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 50,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine hükmedildiği, beraat hükmünün 07/04/2009 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.515,10 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti amacıyla tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası getirtilerek, kesinleşmiş beraat hükmünün davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, davacının hangi suçtan tutuklu kaldığının tespiti amacıyla davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma, tutuklama müzekkereleri, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerektiği, davacı ile ilgili tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infazı yapılan tutuklama müzekkeresi suç bilgisinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği, davacının tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulması gerektiği, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiği gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre; davacının silahla adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarından tutuklandığı ve yapılan yargılama sonunda kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine, ruhsatsız silah bulundurma suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 50,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine hükmedildiği, davacının 1174 gün tutukluluğunun bu mahkumiyetinden mahsup edildiği anlaşılarak; 5271 sayılı CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alınmak suretiyle, davacının tazminata hak kazanacağı gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.