MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.09.2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı tahsili istemleriyle açılmıştır.
Davalı, icra takibine konu malzemenin 25.06.2009 tarihli iade faturasıyla gönderildiğini, davacının bir alacağı olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Mahkemece, mali müşavir bilirkişiye defter ve kayıtlar üzerinden inceleme yaptırılarak sonuca ulaşılmıştır. Ne var ki, davalı tarafından envanter ve yevmiye defterleri dosyaya ibraz edildiği ve kasaya alındığı halde, bilirkişi davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden söz ederek bunları incelememiştir.
Ticari defterlerin ibrazı emredildiği halde bir taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, karşı tarafın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması mümkün ise de kural olarak defterlerin ibrazı halinde iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi zorunludur.
Mahkemece yapılması gereken iş, Türk Ticaret Kanununun 82., 83., 84., 85. ve 86.maddesi hükümleri dikkate alınmak üzere her iki tarafın ticari defter ve kayıtları dikkate alınmak üzere bilirkişiye yeniden inceleme yaptırtmak, defter durumuna göre tarafların haklılık ve ya haksızlıkları bu şekilde tespit ederek bir hükme bağlamak olmalıdır.
Bir taraflı olarak yapılan incelemeye dayalı bilirkişi raporuna bağlı kalınarak istemin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.