Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7472 Esas 2012/11952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7472
Karar No: 2012/11952
Karar Tarihi: 31.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7472 Esas 2012/11952 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığını ve yeni parseller oluşturulduğunu tespit etmiştir. Davacı, taşınmazların kendisinin olduğunu ancak yüzölçümlerinin eksik yazıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi gereği taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiyle davacının taleplerine kısmen uyarak tescil hükmü vermiştir. Davalı Hazine, tescil hükmünü temyiz etmiştir. Yargıtay ise, kadastro hakiminin tescil hükmü kurmamış olmasının isabetsiz olduğunu, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediğini belirterek, kararı bu şekilde onamıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 4. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2012/7472 E.  ,  2012/11952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında  Ellek Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 2693 ve 2696 parsel sayılı, sırasıyla 27975,86 ve 4735,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2693 parsel sayılı taşınmazın ... ve ..."ın müşterek kullanımında olduğu, 2696 parsel sayılı taşınmazın ..."ın kullanımında olduğu şerhleri verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kendi zilyetliğinde bulunduğunu ancak yüzölçümlerinin eksik yazıldığını iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece, 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi hükmü gözetilerek, taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiye oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 2693 parsel sayılı taşınmazın, uzman fen bilirkişisinin rapor ekindeki krokide (A) harfi ile belirtilen 12.000,00 metrekarelik bölümünün bu parselden ayrılıp yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle, yeni verilecek bu parselin tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanımında bulunan kişi adının davalı, ... olarak şerh verilmesine, (B) harfi ile belirtilen 15.975,86 metrekarelik bölümünün tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanımında bulunan kişi adının davacı, ... olarak şerh verilmesine, 2696 parsel sayılı taşınmazın, uzman fen bilirkişisinin rapor ekindeki krokide (C) harfi ile belirtilen 1.422,37 metrekarelik bölümünün bu parselden ayrılıp yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle, yeni verilecek bu parselin tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanımında bulunan kişi adının davacı ... olarak şerh verilmesine, (D) harfi ile belirtilen 3.312,68 metrekarelik bölümünün tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanımında bulunan kişi adının davalı ... olarak şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilli tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; kadastro hakimi sicil oluşturmakla yükümlü olduğu halde taşınmazlar hakkında tescil hükmü kurulmamış olması isabetsiz olup, bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan "taşınmazların" sözcüğünden sonra gelen "yapılan diğer tespitlerin aynen baki kalmasına" sözlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine, "Hazine adına ayrı ayrı tapuya tescillerine ve beyanlar hanelerine ayrı ayrı 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır" sözlerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara