Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1225 Esas 2022/8136 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1225
Karar No: 2022/8136
Karar Tarihi: 08.11.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1225 Esas 2022/8136 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/1225 E.  ,  2022/8136 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği

    Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ... (Karabük) Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/01/2021 tarihli ve 2019/294 soruşturma, 2021/20 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karabük Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/02/2021 tarihli ve 2021/193 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, .. ili ... İlçesi ...Köyü Bakraz bölgesinde ormanda....Köyü Tarımsal Kalkındırma Kooperatifine üye 14 kişilik ekipten ... , ... Köseoğlu ve ...'ın çalıştıkları esnada, ..... isimli şahısların üzerlerine ağaç devrilmesi sonucu ......’nün hayatını kaybettiği, ....nın yaralandığı olayda, ... (Karabük) Cumhuriyet Başsavcılığınca, 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek müteveffanın ölümü ile ilgili şüpheliler hakkında kamu davasının açılamayacağı, yapmış oldukları orman işçiliğinde uzun yılladır çalışmaları nedeniyle yeterli tecrübeye sahip olan MEB tarafından düzenlenen ağaç kesme ve boylama kursunu başarılı olarak tamamlayan ve çalışma sırasında baret kullanmayarak kesim/sürütme/nakliye işlerini yaparken gerekli dikkat ve özeni göstermeyen müteveffanın ölümü ve mağdurun yaralanması ile sonuçlanan olayda müteveffa ve mağdurdan başka kusurlu bir şahsın da bulunmadığı, benzer bir dosyada Kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında beraat kararı verildiği, lekelenmeme ilkesi gereğince Savcıların açılması halinde beraatle sonuçlanacak davada filtre görevi yapması gerektiği, bu itibarla şüphelilerin üzerlerine atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 20/05/2019 tarihli alınan heyet raporunda, olayda asli ve tek kusurlunun müteveffa ...... olduğunun belirlendiği, akabinde 03/07/2019 tarihli heyet raporunda, Orman İşletme Şefliği sorumlusu ...'nin tali kusurlu olduğu, ...'a atfedilecek kusur bulunmadığı, Kooperatif Başkanı ...'nun tali kusurlu ve .... ve müteveffa ......'nün asli kusurlu olduğunun belirtildiği, yine dosya kapsamında alınan 26/08/2019 tarihli heyet raporunda ise ...'nin tali kusurlu olduğu, ...'a atfedilecek kusur bulunmadığı, Kooperatif Başkanı ...'nun tali kusurlu ve yaralı Durmuş Kaskatı ve müteveffa ......'nün asli kusurlu olduğunun belirlendiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için aldırılan 19/11/2020 tarihli heyet raporunda ise, Orman İşletme Şefi ...'nin kazanın meydana gelmesinde etkin olarak sorumlu olmadığı, Kooperatif Başkanı ...'nun etkin olarak sorumlu olduğu, yaralı Durmuş Kaskatı ve müteveffa ......'nün etkin olarak sorumlu olduğu ve ...'ın etkin olarak sorumlu olmadığı yönünde görüş bildirildiği nazara alındığında, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402 esas, 2013/19286 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesinin mahkeme hâkimi tarafından yapılabileceği, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkını haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından kusurluluk konusunda yapılan değerlendirmenin hâkimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, meydana gelen olay nedeniyle çelişkinin giderilmesi


    için alınan 19/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek olayla ilgili etkin olarak sorumlu olduğu belirlenen şüpheli ...'nun kusur durumunun mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Bakanlığının 09.12.2021 gün ve 94660652-105-34-9118-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.01.2022 gün ve 154532 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya kapsamına göre, olay tarihinde, şüpheli ...’nin ... Orman İşletme Müdürlüğü Bakraz bölgesinden sorumlu Orman İşletme Şefi, şüpheli ...’nun Hisar Köyü Tarımsal Koop. Başkanı, şüpheli ...’ın ise olayın meydana geldiği ormanlık alanda sürütme işini yapan traktörü kullanan kişi olduğu; Bakraz bölgesi 38 nolu bölme içerisinde 7447 ağaç usulüne uygun olarak damgalandığı, damgalanan bu ağaçların istihsal işlerinin (kesme, sürütme ve taşıma işleri) ihale ile Orman İşletme Şefliği tarafından, SS Hisar Köyü Tarımsal Kooperatifine 09.11.2018 tarihli “teslim tesellüm tutanağı” ile verildiği, kesim, taşıma ve sürütmenin nasıl yapılacağının şartname ile belirlendiği, kesimin kooperatif başkanı şüpheli ... başkanlığında, orman işçileri tarafından yapıldığı sırada, ...... ve Durmuş Kaskatı isimli şahısların üzerilerine kayın ağacı devrilmesi sonucu ......’nün hayatını kaybettiği, Durmuş Kaskatı’nın da yaralandığı olayda;
    17.05.2019 tarihli B sınıfı ... güvenliği uzmanının olay yerinde yaptığı incelemeler sonucunda “...bölgede heyelan hareketlerinin oldukça yaygın olduğu, düşen ağaç köklerinini ilerlemesi için uygun zemin ortamının olmadığı, yatay yönde gelişmesi nedeni ile köklerinin çok sağlam yapıda olmadığı..” tespitlerinde bulunduğu; 20.05.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda sanıkların kusursuz oldukları yönünde rapor tanzim edildiği, 03.07.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise kooperatif başkanı ... ve işletme şefi ...’nin tali kusurlu, ölen ve yaralanan işçilerin asli kusurlu; meydana gelen olay nedeniyle çelişkinin giderilmesi için en son alınan 19.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise şüpheli ... ile ölen ve yaralanan işçinin olayın meydana gelmesinde etkin olarak sorumlu olduğu, diğer şüphelilerin ise olayın meydana gelmesinde etkin olarak sorumlu olmadığı yönünde görüş verdikleri görülmekle;
    19.11.2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek olayla ilgili etkin olarak sorumlu olduğu belirlenen şüpheli ...'nun kusur durumunun mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Karabük Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/02/2021 tarihli ve 2021/193 değişik ... sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara