Esas No: 2022/2284
Karar No: 2022/8138
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2284 Esas 2022/8138 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2284 E. , 2022/8138 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 51/1-3, CMUK’un 326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz Edenler: Sanıklar müdafileri, katılanlar vekili
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Konya İl Özel İdaresi Tarım ve Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı tarafından İçeriçumra Beldesindeki yağmurlama sulama tesisi işi, anahtar teslimi şeklinde yüklenici "... Mühendislik Ltd. Şti - ... Elektrik Ltd. Şti " ortak girişimine verildiği, sanık ...’ın ... elektrik şirketinin sahibi ve sorumlusu, sanık ...’ın ise ... mühendislik şirketinde müdür olduğu, her ki sanığın da kurdukları iş ortak girişiminin sorumlusu ve yetkilisi oldukları, ölenin de bu ortak girişimde işçi olarak çalıştığı, ölen işçinin fleksi makinesi ile sulama borularını kestiği sırada fleksi makinesine monteli halde bulunan kesme taşının bir anda parçalanıp parçalardan birinin göğsüne saplanması sonucu öldüğü olayda;
Dairemizin ilk bozma ilamı sonrası alınan 24.03.2016 tarihli bilirkişi heyet raporu ile sanık müdafiilerinin rapora itirazı üzerine alınan 14.01.2018 tarihli bilirkişi heyet raporlarında özetle “... olay sırasında plastik boru kesme işinde kullanılan fleks makinesinin iş ekipmanının parça fırlamasını önleyecek koruyucusunun ve bu riski ortadan kaldıracak uygun güvenlik tertibatının bulunmadığı ve taş diye tabir edilen kesici aparatının ekipmana uygun seçilmemiş olduğunun dosya arasında mevcut delillerden anlaşıldığı, ayrıca dosya kapsamındaki mevcut deliller değerlendirildiğinde müteveffaya iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ve gerekli yazılı talimatların verilmemiş olduğu ve bu nedenlerle sanıkların müteveffa çalışırken işyerinde kullanılabilecek uygun koruyuculu iş ekipmanı temin etmemeleri, müteveffaya iş güvenliği eğitimi ve talimatnamesi vermemeleri yasal olarak zorunlu olan önlemleri almamaları ve yasal olarak alınması gereken önlemlerin alınmadığını yeterince etkin bir şekilde denetlememiş olmaları nedeniyle her iki sanığın da asli kusurlu...” olduğu yönündeki görüşlerinin, olayın meydana geldiği tarihteki yasa ve yönetmeliklere ve dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetbislik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin, sanığın asli kusurlu olmadığına, soruşturma aşamasında alınan ilk bilirkişi heyet raporunda sanığın tali kusurlu olduğu yönündeki görüşünün uygun olduğuna, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanun doğrultusunda çıkarılan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanması nedeni ile hükmün bozulması gerektiğine: sanık ... müdafin sanığın şirkete dışarıdan müdür olarak atandığına ve suç tarihinde şirketten istifa etmesi nedeni ile şirket üzerinde denetim yükümlülüğünün bulunmadığına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine; katılanlar vekilinin ise cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12 - 399 Esas - 2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" ve (f) bendinde yer alan ''failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı'' gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
2-Hükmolunan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, TCK'nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının kararda belirtilmemesi,
3-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının, birinci paragraflarında yer alan, “amaç ve saik” ibarelerinin çıkartılması, erteleme hükümlerinin uygulandığı 10.paragrafın sonuna “TCK'nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanığa ihtarına,” cümlelerinin eklenmesi ile yargılama giderlerine ilişkin paragrafta yer alan “eşit olarak” ibaresinin, “sebebiyet verdikleri oranda” olarak değiştirilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.