Esas No: 2021/4213
Karar No: 2022/8221
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4213 Esas 2022/8221 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4213 E. , 2022/8221 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak, tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Temyiz edenler : Davacı vekili, davalı vekili
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 28.12.2017 tarihli, 2017/3469 Esas, 2017/2444 Karar sayılı "... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/82 Esas, 2017/256 Karar sayılı hükmünün kaldırılarak, tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davalı vekilinin, davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin 24.01.2018 tarihinde kendisine tebliği üzerine 25.01.2018 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmış olup, davalı vekilinin hükmü katılma yolu ile temyiz ettiği kabul edilmekle, tebliğnamedeki temyiz kesinlik sınırı ve hükmedilen tazminat miktarı nedeniyle hükmün davalı bakımından kesin olduğundan bahisle ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2012/1 Esas – 2015/4 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı örgüt, resmi belgede sahtecilik ve tehdit suçlarından 16.02.2010 – 18.06.2010 tarihleri arasında 122 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 01.11.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, İlk Derece Mahkemesince 150.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili, davalı vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin manevi tazminatın eksik olduğuna ve sair nedenlere ilişkin, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ve davanın reddedilen kısmı bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.06.2017 tarihli, 2017/1788 Esas, 2017/1920 Karar sayılı "davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 08.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.