16. Hukuk Dairesi 2012/7907 E. , 2012/11669 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Gercebahşiş Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 259 ve 261 parsel sayılı, sırasıyla 15816,12 ve 25574,46 metrekare yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ..., ... ve ..."nın kullanımında olduğu şerhleri verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların babaları ..."dan intakalen gelmekte olduğu iddiasıyla, beyanlar hanesinde davalılar ..., ... ve ... ile kendisi ve diğer kardeşleri, ... adına şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespit gibi Hazine adına kayıt ve tesciline, taşınmazların beyanlar hanesinin 2 nolu bendinde yer alan "taşınmaz ... evlatları ..., ... ve ... kullanımındadır" ibaresinin "taşınmaz..."dan olma ... mirasçıları kullanımındadır" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların babaları ... mirasçılarının kullanımında olduğu kabul edilmekle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların davalı kardeşleri ... ve ... ile dava dışı kardeşlerine babaları ..."dan intikalen kaldığını iddia ederek, mirasçılar adına zilyetlik şerhi verilmesi talebiyle dava açmış, yargılama sırasında babası ..."nın sağ olduğunu ve onun adına zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Yapılan araştırma ve tarafların kabulü ile de sabit olduğu üzere baba ... halen hayattadır. Hal böyle olunca, taşınmazın fiili kullanıcısının ... olduğunu ileri sürerek dava açan davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.