Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7153 Esas 2012/11649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7153
Karar No: 2012/11649
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7153 Esas 2012/11649 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu dava, İstanbul'da bulunan 1696 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazlar için yapılan kullanım kadastrosuna itiraz üzerine açılmıştır. İddia sahibi, 42 parselde kendisinin ve ...'in müşterek kullandığı yerlerin tespiti ve ifrazı talebiyle dava açmıştır. Davanın kabulüne ve bir uzman fen bilirkişisinin raporuna göre, 42 parsel sayılı taşınmazdan 1200,36 metrekarelik bölüm 2/B vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescil edilerek bahçe niteliği verilmiştir. 43 parsel sayılı taşınmaz 4237,08 metrekare olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmiş ve beyan hanesi aynen bırakılmıştır. Dava, orman idaresine husumet yöneltilmiş olsa da, orman idaresi tespit maliki değildir ve lehine bir şerh de bulunmadığından davada taraf sıfatı yoktur. Dolayısıyla, orman idaresi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekmektedir. Kararda 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve 5831 sayılı Yasa'nın 8. ve 2/B maddeleri ile eklenen Ek 4. maddesi geçmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2012/7153 E.  ,  2012/11649 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Yavuz Selim Mahallesi çalışma alanında bulunan 1696 ada 42 ve 43 parsel sayılı, sırasıyla 2094,60 ve 4339,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 42 parsel sayılı taşınmazın bahçe olarak 20 yıldan beri ... ve ..."ın, 43 parsel sayılı taşınmazın ise 20 yıldan beri ..."in kullanımında olduğu şerhleri verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 42 parsel sayılı taşınmazda lehine ... ile kendisinin zeminde müşterek kullandıkları yerlerin tespiti ve ifrazı istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında talebin bir kısmının 1696 ada 43 parsel sayılı taşınmazda kaldığı anlaşılmakla, bu parselde lehine zilyetlik şerhi bulunan ... de davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, uzman fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide ( C) harfiyle gösterilen bölümün 42 sayılı parselden ifrazı ile 43 sayılı parsele eklenmesine, (D) harfiyle gösterilen bölümün 43 sayılı parselden ifrazı ile 42 sayılı parsele eklenmesine, 43 parsel sayılı taşınmazın 4237,08 metrekare olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına, uzman fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 1200,36 metrekarelik bölümün tespit gibi 1696 ada 42 parsel olarak 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinde mevcut bulunan şerhin kaldırılmasına, taşınmazın bahçe olarak 20 yıldan beri ..."in kullanımında olduğunun şerh edilemesine, uzman fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 1000,08 metrekarelik bölümün 42 sayılı parselden ifrazı ile son parsel numarası verilerek, 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine, taşınmazın bahçe olarak 20 yıldan beri ..."ın kullanımında olduğunun şerh edilemesine, karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım
    kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunan davalarda ise, husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, her nekadar dava dilekçesi ile orman idaresine husumet yöneltilmiş ise de, tespit maliki olmadığı gibi beyanlar hanesinde lehine bir şerh de bulunmadığından orman idaresinin davada taraf sıfatı yoktur. Hal böyle olunca, orman idaresi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara