16. Hukuk Dairesi 2012/6853 E. , 2012/11620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 20 ve 21 parsel sayılı 28213.90 ve 3989.83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak sureti ile tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri tarafından davalılar ... ve ... ile Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ve görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine devredilen, yargılama sırasında ...’nun da taşınmazların dedesi ...’ndan kaldığı iddiası ile katıldığı el atmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar ve katılanın davasının kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazların ... mirasçıları ...ve ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve müşterekleri vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ..."ndan intikal ettiği ve mirasçıları arasında yöntemince yapılmış bir paylaşım olmadığı kabul edilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde kök murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında paylaşım yapıldığı, dava konusu taşınmazların paylaşımda kendi murisleri ... ...’ye isabet ettiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise taşınmazların dedeleri ...’dan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında paylaşım yapılmadığını, ...’nün bu yerleri kullanmasının paylaşımda kendisine verilmesinden dolayı değil, zeminin kullanım için kendisine gösterildiğinden kaynaklandığını savunmuştur.
Bu durumda taraflar arasında dava konusu taşınmazların kök muris ...’ndan kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ... öldükten sonra terekesinin taksim edilip edilmediği ve davalı taşınmazların davacıların murisine verilip verilmediği noktasındadır. Mahkemece murisin terekesinin paylaşıma konu olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için kök muris ..."ndan intikal eden ve mirasçılar adına tespit edilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunduğu takdirde bu taşınmazlara ait tutanak ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları dosyaya getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından muris ...’ndan intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile taksim edilip edilmediği ve edilmiş ise taksimin ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların taksime konu olup olmadığı, taksim varsa kime düştüğü, taksimde her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, taksimden sonra taşınmazları kimin kullandığı kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak sureti ile giderilmeli, taksime dair beyanlar, dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ile denetlenmeli; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; ... mirasçıları arasında paylaşma yapılmadığı kabul edildiği halde dosyada mevcut nüfus kaydında ...’nun çocukları olarak görülen ... mirasçılarına pay verilmeyiş sebebinin açıklanmaması; Kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olduğu halde, mahkemece oluşturulan hükümde taşınmazların tamamı ayrı ayrı 4032 pay kabul edildiği halde tescile karar verilen paylar toplamının paydaya ulaşmaması nedeniyle hükmün infazının olanaksız olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.