Esas No: 2012/6299
Karar No: 2012/11617
Karar Tarihi: 27.12.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6299 Esas 2012/11617 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle “tarafların dayanağı olan tapu kayıtlarının yöntemince uygulanması, taşınmazın kısmen ya da tamamen davalılar Serdar ve ...’ün dayandıkları tapu kaydının kapsamında kalması halinde tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığının araştırılması, taraf tapu kayıtlarının değişebilir sınırlı oldukları gözetilerek kayıtlara yöntemince kapsam tayin edilmesi, hukuki değerini koruyan tapu kayıtlarının kapsamları itibari ile kullanım durumunun öneminin olmadığı hususunun gözetilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 02.12.2011 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde 112 ada 35 sayılı parselin 35/B ve 31 sayılı parselin 31/B ile gösterilen bölümlerinin tespitinin iptali ile bu bölümlerin davacı adına tespit gören 112 ada 34 parsel sayılı taşınmaza eklenerek 34 sayılı parselin 67871.68 m2 olarak davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, eski tapu kayıtlarının krokisi bulunmadığı için yüzölçümü hesabının teknik sıhhate elverişli olmayacağı, dava konusu taşınmazların şu anki fiili kullanım durumları ve tapu kaydının sadece sınırlarına itibar edilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ve davalıların dayanakları olan tapu kayıtlarının batı sınırı Aslanhane yolu, doğu sınırları otlakiye ve hali olup kayıtlar kuzey-güney doğrultusunda birbirini sınır okumaktadır. Hal böyle olunca yol batıda kalmak kaydı ile taşınmazların güneyden kuzeye doğru Keleş kızı Hazal ve müşterekleri, ...oğlu Asker ve paydaşları, ... oğullarından ... oğlu Sayat ve paydaşları olan tapu kayıtları kapsamındaki taşınmazlar olarak sıralanmaları gerekir. Önceki bozma ilamından önce 22.10.2007 günlü duruşmada 112 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ..., taşınmazına ait tapu kaydının 33600 metrekare olduğunu, fazlalığa ilişkin talebinin bulunmadığını belirterek fazlalığın hak sahibine verilmesini istemiş, buna ilişkin beyanını imzası ile belgelemiştir. Buna göre 31 parsel sayılı taşınmazın dava dışı 30 parsel ile arada olan güney sınırı ve batıdaki Aslanhane yolu sabit sınır kabul edilmek üzere 33.600 metrekarelik kısmı ölçülerek bu kısmın tespit malikine bırakılması, geri kalan bölümün ise davacı taşınmazına eklenmesi, 35 parsel sayılı taşınmazın davalıların dayanağı olan tapu kaydının kapsamında kalmış olması nedeni ile bu taşınmaz hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hukuki değerini koruyan tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazda sürdürülen fiili kullanıma değer verilemeyeceğine ilişkin hükmüne uyulan bozma ilamına aykırı olarak karar verilmesi ve taşınmazların kalan bölümleri hakkında da sicil oluşturulması gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre, önceki hükmün yalnızca davalılarca temyiz edildiği göz ardı edilerek bozma ilamı ile kazanılmış hakları ortadan kaldırır şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.