Esas No: 2012/1747
Karar No: 2012/2427
Karar Tarihi: 23.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1747 Esas 2012/2427 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Hazine tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 104 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden 3 metre eninde geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili 24 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğinde olduğundan bahisle davanın reddini savunmuş diğer davalı ... 22 parsel sayılı taşınmazın geçit hakkı için daha uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,104 ada 20 parsel sayılı taşınmaz lehine,104 ada 23 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... ve davalı Hazine vekili vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı Hazine vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2-Davalı 23 parsel sayılı taşınmazın maliki ..."in temyiz itirazlarına gelince;
Dava, Türk Medeni Kanununun 747 maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
araf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak, özellikle tarım alanlarda nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu miktarı aşan bir yol verilecekse bunun gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacının maliki olduğu 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Dosyada bulunan 25.04.2011 tarihli fen bilirkişi raporu incelendiğinde davacıya ait 104 ada 20 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel olan 22 parselin kuzeyinden veya 90 parsel sayılı taşınmazın güney kısmından makul masrafla genel yola ulaşıp ulaşılamayacağı hususu değerlendirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Kabule göre de geçit eninin kaç metre olduğunun kararda belirtilmemesi de isabetli olmamıştır.
Mahkemece açıklanan bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatıran taraflara iadesine, 23.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.