MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Akçalar Köyü çalışma alanında bulunan 4483 parsel sayılı 1811,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... Mak. San. Tic. Ltd. Şti."nin kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı vekili taşınmazın müvekkili ... zilyetliğinde olduğunu belirterek taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ... İli ... İlçesi Akçalar Beldesi 4483 parselin diğer özelliklerinin kadastro tespit tutanağı gibi olmak üzere tarla olarak Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline, taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının ve taşınmazın 1990 yılından beri 19.08.1967 doğumlu ... oğlu ... kullanımında olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava sadece beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi verilen ... Mak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılmıştır. O halde mahkemece davacıya davasını Hazine"ye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri delillerin toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.