Esas No: 2022/1998
Karar No: 2022/8303
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1998 Esas 2022/8303 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1998 E. , 2022/8303 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, incelenen kararda mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına ve genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre, katılan ...’in 17.04.2013 tarihinde Özel ... ... Hastanesinde doğum yaptığı, doğum sonucunda bebeğin sağ kolunun dirsek altından aşağısının olmadığının tespit edildiği, katılanın hamilelik süresince Özel ... ... Hastanesinde kadın doğum uzmanı olan doktorlar ..., ... ve aynı hastanede radyoloji uzmanı olan ...'in yapmış oldukları USG ve kontrollerde bebeğin çok sağlıklı olduğunu tespit ettikleri, eğer bebekteki böyle bir noksanlığı başta öğrenmiş olsalardı gelişmiş ... kuruluşlarına başvurabileceklerini ya da bebeği aldırabileceklerini, ayrıca katılan ...'in hamileliği süresince ... Özel ... Hastanesinde acil serviste hemşire olarak çalıştığı, çalıştığı yerin röntgen ve tomografi bölümlerine yakın olduğunu, bu nedenle radyasyona maruz kalmış olabileceğini, hastanenin radyasyon konusunda herhangi bir önlem almadığını, bu açıdan hastanenin sahibi ...'nın da kusurunun bulunduğunu, bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan ettikleri olayda,
Mahkemece hükme esas alınan ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 03/09/2014 tarihli raporuna göre; "17.04.2013 Tarihinde sectio ile doğduğu, sağ ön kolu olmadığı bildirilen 2013 doğumlu ...’e ait adli ve tıbbi belgelerin değerlendirilmesinde; 6., 9., 12., 15., 16., 19., 23., 25., 28., 31., 33., 35. ve 36. gebelik haftalarında gebelik takiplerinin yapıldığı, 12. ve 16. gebelik haftalarında ikili ve üçlü tarama testlerinin istendiği, 33. gebelik haftasında radyoloji uzmanı tarafından obstetrik USG incelemesinin yapıldığı, 17.04.2013 tarihinde sectio ile Apgar 8-9 olan, sağ ön kolu olmayan bebek doğurtulduğunun anlaşıldığı, bebekte bulunan kol anomalisi nadir görülen bir gelişim anomalisi olduğu, kesin nedeninin bilinemediği, kişinin çalıştığı konum dikkate alındığında yüksek radyasyona maruz kalmadığı, dolayısıyla bebekte saptanan patolojinin radyasyonla ilişkisinin bulunmadığı, bebeğin anne karnında sürekli pozisyon değiştirmesi nedeniyle mükerrer USG incelemelerine rağmen sağlıklı ekstremitenin değişik açılardan görüntülenmesi ile diğer ekstremite olarak değerlendirilmiş olmasının mümkün olabileceği, gebelik döneminde anomalinin tespit edildiğinde ise anne karnında tedavi edilemediği, yaşamla bağdaşabilir olduğu ve kesin tahliye endikasyonunun bulunmadığı, ilgili hekim tarafından kişinin tüm gebelik muayenelerinde anne ve bebek açısından aynı hal ve şartlarda gösterilmesi gereken özenin gösterildiği cihetle, ilgili ... personellerine ve ... kuruluşuna atfı kabil bir kusur tespit edilmediğine...” oy birliği ile mütalaa olunması üzerine, mahkemece sanıkların beraatine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Özel ... ... Hastanesi yönetim kurulu başkanı olan sanığın, katılanın muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin sürecinde bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 03/09/2014 tarihli raporuna göre; bebekte bulunan kol anomalisinin nadir görülen bir gelişim anomalisi olduğu, kesin nedeninin bilinemediği, kişinin çalıştığı konum dikkate alındığında yüksek radyasyona maruz kalmadığı, dolayısıyla bebekte saptanan patolojinin radyasyonla ilişkisinin bulunmadığı, ilgili ... kuruluşuna atfı kabil bir kusur tespit edilmediğinin oybirliğiyle mütala edilmesi üzerine, mahkemece sanığın beraatine kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sanığın kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olayda kusuru bulunmayan sanık hakkında CMK'nın 223/2-c. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, suçun unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek CMK'nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan "suçun unsurlarının oluşmaması nedeni ile CMK'nın 223/2-a" ibaresinin çıkarılarak yerine, "yüklenen suç bakımından kusuru bulunmadığı anlaşıldığından CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine,” ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
2-Sanıklar ..., ..., ve ... hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Katılanın hamilelik süresince Özel ... ... Hastanesinde kadın doğum uzmanı olan doktorlar ..., ... ve aynı hastanede radyoloji uzmanı olan ... tarafından muayene edildiği anlaşılmakla,
27 Mayıs 2022 tarih, 31848 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 14. maddesi ile 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 18- Yükseköğretim Kanununun 53. maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel ... kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer ... meslek mensuplarının ... mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, ... Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel ... kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer ... meslek mensupları bakımından il ... müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanunun 7. maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı ... Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir.” amir hükmü gereği, özel ... kuruluşunda görev yapan sanıklar hakkında Mesleki Sorumluluk Kurulundan; soruşturma izni istenmesi ve hukuki durumlarının buna göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.