Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5141 Esas 2022/8265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5141
Karar No: 2022/8265
Karar Tarihi: 09.11.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5141 Esas 2022/8265 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/5141 E.  ,  2022/8265 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 28.03.2018 tarihli, 2017/2717 Esas, 2018/557 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 47.530,00 TL olduğu ve suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 24.05.2012 – 05.06.2013 tarihleri arasında 377 gün gözaltında ve tutuklu kalan davacının 11.023,50 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince 8.417,36 TL maddi ve 7.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince maddi tazminatın 9.421,74 TL’ye, manevi tazminatın 16.000,00 TL’ye yükseltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi nedeniyle toplam 25.421,74 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE;
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 24.05.2012 – 05.06.2013 tarihleri arasında 377 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 11.023,50 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 8.417,36 TL maddi ve 7.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda, maddi tazminatın 9.421,74 TL’ye, manevi tazminatın 16.000,00 TL’ye yükseltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde çok eksik manevi tazminata hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 28.03.2018 tarihli, 2017/2717 Esas, 2018/557 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 09.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara