Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2556 Esas 2020/5786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2556
Karar No: 2020/5786
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2556 Esas 2020/5786 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2556 E.  ,  2020/5786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 13.07.2017 tarih ve 2014/629 E- 2017/188 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 22.10.2018 tarih ve 2018/1004 E- 2018/1405 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı Ed Yapı Ltd. Şti. tarafından diğer davalı Turangül Ltd. Şti."ne karşı yapılan takip sırasında müvekkiline İİK"nın 89. maddesi gereğince 1.,2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacı tarafından 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesine rağmen, 3. haciz ihbarnamesine itirazının geçersiz olduğu iddiasıyla davalı tarafça İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet sonucu mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kabul kararı kanaatlerince haksız olduğundan teminat yatırmak suretiyle temyiz edildiğini, kararın Yargıtay tarafından onandığını, İİK. 89/3 maddesi gereğince menfi tespit davası açma süresinin onama kararının tebliğ edilmeden haricen öğrenilme tarihi olan 31.10.2014 günü başladığını, icra müdürlüğü kararına davalının şikayeti üzerine davacının zarara uğramaması için İİK"nın 72. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne 2014/619 E. no ile menfi tespit davası açıldığı halde mahkemece davanın reddedildiğini, huzurdaki davanın İİK 89/3. maddesine dayalı olduğunu belirterek, İİK 89/3. maddesi gereğince davacının borçlu olmadığının tespitine, Elazığ 2. İcra Müdürlüğü 2011/2305 esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, davacı şirketin daha fazla zarara uğramaması için Elazığ 2. İcra Müdürlüğü dosyasına taraflarınca sunulan Burgan Bank A.Ş. Ankara Şubesi 17/06/2014 tarihli 245.000,00 bedelli teminat mektubunun taraflarına iadesine, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde davanın geri alma davası olarak kabul edilmesine İİK 89/5. maddesi ve Yargıtay kararı uyarınca teminat mektubunun paraya çevirme işleminin durdurularak taraflarına iadesine ve/veya alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı şirket hakkında haksız ve kötüniyetli olarak geri alma davası açmaya zorlayan davalılar hakkında %20"den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş,
    Davacı vekili, 07.03.2016 havale tarihli dilekçe ile, icra dosyasında davalıya teminat mektubunun tazmini sonucu 245.000,00 TL ödendiğini, bu tutarın yasal faizi ile istirdadına karar verilmesini ıslahen istemiştir.
    Davalı Ed Yapı Yalıtım İnş. Paz. Ltd. Şti. vekili, davacı tarafın daha önce Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/619 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, hak düşürücü süre geçildikten sonra dava ikame edildiğinden davanın reddedildiği halde kesinleşmediğinden derdestlik itirazında bulunduğunu, menfi tespit davasının açılmayacağı hallerde istirdat davasının da dinlenemeyeceğini, davacı taraf ile icra dosyasında borçlu bulunan Turangül İnş. arasında uzun süreden bu yana ve halihazırda da devam eden taşeronluk ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafın huzurdaki dava ve tedbir talebi ile davalı şirketin alacağına geç kavuşmasını arzuladığını, davacının tedbir talebinin ve davanın reddi ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Turangül İnş. Ltd. Şti. cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 3. haciz ihbarnamesi, davacı şirkete, 25.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup; işbu dava ise, 03.11.2014 tarihinde, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra açıldığından mahkemece işbu davanın reddine, terditli taleplerden 2. si olan teminat mektubunun iadesi talebi ile, teminat mektubu Elazığ 1.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/17E, 2014/176 K sayılı kararının icrasının geri bırakılması bizzat davacı tarafından icra dosyasına sunulan teminat mektubu olup; bu teminat mektubu, Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/17E, 2014/176 K sayılı kararının icrasının geri bırakılması kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesin"den getirilinceye kadar kararın icra edilmemesi için icra müdürlüğünün işbu dosya davacısına süre vermesi talebinin koşulu/ şartı olarak icra dosyasına verilmiş olduğu, asli talep olarak İİK 89/3 gereği menfii tespit talebi, 2.feri talep olarak ise Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/17E., 2014/176 K. sayılı kararının icrasının geri bırakılması kararı alınabilmesi için sunulan teminat mektubunun iadesi talebi arasında 6100 sayılı Yasa"nın 111. maddesinin aradığı talepler arasında hukuki veya ekonomik bağlantının bulunması koşulunun gerçekleşmediğinden reddine, davanın açıldığı tarih olan 03.11.2014 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilmediği, dava tarihinden sonra 04.11.2014 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilerek 245.000.-TL"nin alacaklıya icra müdürlüğünce ödendiği gözetildiğinde; 03.11.2014 tarihinde açılan iş bu davada az evvel açıklanılan taleplerden 3. olan; "3-paraya çevirme işleminin durdurularak taraflarına iadesi " talebinin teminat mektubuna ilişkin olduğu (zira paraya çevrime işleminin durdurulması kelimesinin kullanıldığı gibi davanın açıldığı 03.11.2014 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrilip 245.000.-TL"nin alacaklıya ödemenin yapılmadığı, dava tarihinden 1 gün sonra 245.000.-TL"nin ödemesinin yapıldığı) bu haliyle dava dilekçesinde "ödenen 245.000.-TL"nin iadesi" yönünde bir talep olmadığı gibi davanın açıldığı tarihte icra dosyasında teminatın paraya çevrilmesi yahut sair suretle davacı tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığından talep sonucunun 3. Bendinde geçen "davanın geri alma davası olarak kabul edilmesi ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları ve ekte sunulan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 2005/3891E., 2006/1280 K. sayılı, 29.12.2004 tarihli kararı uyarınca paraya çevirme işleminin durdurularak tarafımıza iadesi" talebinin 245.000.-TL paranın davacıya iadesi talebi olduğu şeklinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacının icra dosyasına ödediği 245.000.-TL"nin kendisine iadesi talebini içerir dilekçenin 6100 sayılı Yasa"nın 119 vd. maddelerinin düzenlediği davacı açma prosedürüne ilişkin usulü şartları taşımadığı, harcın ödenmediği gözetildiğinde bu talebin ek dava olarak da değerlendirilebilmesi mümkün görülmediğinden reddine, 3. kişi, açtığı menfi tespit davasını kaybederse, mahkemenin 3. kişiyi, yargılama giderlerinden başka, dava konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata da mahkum edeceğinin İİK 89,III c.7m. de düzenlendiği; mahkemenin 3. kişiyi tazminata mahkum edebilmesi için, davalı alacaklının bu tazminatı istemiş olmasının gerekli olmadığı gözetilerek davacının 245.000.-TL"nin %20"si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesi ile gerektirici sebeplere, Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/619 E., 2014/698 K., 09.10.2014 günlü "davacının hak düşürücü süre olan 15 gün içerisinde menfi tespit davası açmadığından davanın reddine" dair verilen kararı onayan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 2015/740 E., 2015/16480 K., 08.12.2015 günlü ilamı gereğince İİK"nın 89/3. maddesi gereğince davanın 15 günlük hakdüşürücü süre içinde açılmamış olmasına, davacının kendisine İİK 89. maddesince gönderilen haciz ihbarı uyarınca takip alacaklısına ödeme yapmadan dava açamayacak (İİK 89/5. madde) olmasına, dava dilekçesinde yer almayan talebin ıslah talebine konu edilemeyecek olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi vakaları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Davacı her ne kadar İİK 72. maddesi kapsamında menfi tespit davası açtığını belirtmiş ise de davalılar arasında doğan hukuki ilişkiye nazaran 3. kişi sıfatını taşımaktadır. Nitekim taraflar arasında görülmekte olan Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/619 E. 2014/698 K. sayılı dosyası üzerinden İİK 89. maddesi kapsamında açılan dava kapatılan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 08.12.2015 gün ve 2015/740 E. 2015/16480 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu durumda mahkemece onanan bu dosyanın konusu da nazara alınarak her iki talebin de İİK 89. maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davası olduğu kabul edilerek derdestlik itirazı nedeniyle dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara