Esas No: 2018/7488
Karar No: 2020/8067
Karar Tarihi: 09.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7488 Esas 2020/8067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; dava konusu taşınmazda hissedar Mustafa oğlu Sakip"in gaip olması sebebi ile Defterdarlığın kayyım olarak atandığını belirterek, 20.04.2000 tarihinden, 07.09.2009 tarihine kadar ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; vekil edeninin taşınmazda hissedar bulunan Ziver kızı Sabriye"nin mirasçısı olup kendi hissesine düşen kısmı kullandığını; her ne kadar Defterdarlığın Ziver kızı Sabriye"ye de gaip olması sebebi ile kayyım olarak atanmış ise de kayyımlığın kaldırılması için dava açtıklarını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar veriliş olup; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; davalı ..."in Hatay 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010-1023 Esasında Ziver kızı Sabriye"nin kayyımlığının kaldırılmasına yönelik dava açtığı, bu dava esnasında davacıya tapu kaydında Ziver kızı Sabriye olarak görünen malikin isminin Ziver kızı Sabriye Adalı olarak düzeltilmesi için önel verildiği, önel üzerine açılan davada, Mahkemece davanın kabulüne karar verilip Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen dava sonucuna göre de, Ziver kızı Sabriye"nin gaip değil bilinen kişi olması sebebi ile Defterdarlığın kayyımlığının kaldırıldığı görülmüştür.
Mahkemece her ne kadar Türk Medeni Kanunu"nda kayyımlıkla idare için ön görülen 10 yıllık sürenin dolmadığı, dava konusu yerin 20.04.2010 tarihinden itibaren kayyımlıkla idare edildiği, 10 yıllık süre içerisinde gaibin ya da mirasçılarının ortaya çıkmaması durumunda gaibin mallarının Hazineye geçeceği hususu da dikkate alındığında davacı tarafın ecrimisil talebinin haksız olduğu kanaati edinilmiş ve davanın reddine karar verilmiş ise de; kayyım, gaibin hak ve alacaklarını korumakla yükümlü olup bu kapsamda ecrimisil talep hakkı bulunduğuna tarafların taşınmazda paylı malik olduğuna ve paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan ecrimisil isteyebileceğine göre, bu kapsamda somut olayda taşınmaz başında keşif yapılıp davalının kullandığı alanın belirlenip, bu alanın kendi hissesi içerisinde bulunup bulunmadığının, ya da gaip hissesine bir tecavüzün var olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadan, eksik inceleme ile yanılgılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, belirlenen bu sonuca göre hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.