16. Hukuk Dairesi 2012/9535 E. , 2012/11470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Bucakşeyhler Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 777 parsel sayılı 3347.27 metrekare yüzölçümünde, tarla vasıflı taşınmaz beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Eşit hisselerle İhsan evlatları 1942 doğumlu ..., 1946 doğumlu ..., 1948 doğumlu ..., 1948 doğumlu ..., 1955 doğumlu ..."in kullanımmdadır." şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmaz üzerinde kendi adına da zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve 123 ada 777 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kayıtların iptali ile, yerlerine eşit hisseli olarak İhsan evlatları 1942 doğumlu ..., 1946 doğumlu ..., 1948 doğumlu, ..., 1948 doğumlu ..., 1955 doğumlu ..., 1952 doğumlu ..."in kullanımında olduğunun yazılarak bu hali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, taşınmaz üzerinde kendi zilyetliğinin de bulunduğu iddiası ile dava açarak zilyet olduğu hususunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi, "6831 sayılı Yasa"nm 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye karşı davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda; Mahkemece davalıların kabul beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, başkaca araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, yasal hasım olan davalı Hazine"ye karşı davacının iddiasını kanıtlaması yönünden, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri toplanmalı, taşınmaz başında mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılarak, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili deliller değerlendirilip, taşınmazın kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yalnızca gerçek kişi davalıların Hazineyi bağlayıcı nitelikte bulunmayan kabul beyanlarına değer verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.